Maçtan önce biri deseydi ki, bu maçta olay çıkacak, tribünden sahaya girenler olacak, basketbolculara saldıranlar olacak, ortalık karışacak vs. Aranızda bu tahmine şaşıran çıkar mıydı? Çok az kişi inanmazdı herhalde. Onlar da hala saf bir şekilde ezeli rekabet ebedi dostluk anlayışı taşıyor olanlardır.
Ezeli rezalet yazmış gazetenin biri. Evet. Durum aynen öyle. Hangi takım ev sahibi olursa olsun, rezil görüntüler yaşanıyor. Önce bu gerçeği kabul edelim diyeceğim ama aklı selim yorum yapabilen bazı Galatasaraylılar dışında çoğunluk hayli ilginç savunmalar yapıyor dün geceden beri. Üstelik benzerini yıllardır Fenerbahçelilerin yaptığını iddia ediyordu bu kişiler. Garip öyle değil mi? Demek ki neymiş? Herkes rengince yorum yapıyormuş. Bunu Lugano-Keita benzetmesinde yazmıştık zaten. Hatırlayanlar çıkacaktır.
Tekrardan istisnalar hariç diyerek şunu anlatmak isterim; bizim en büyük sorunumuz samimiyetsizlik. İki kere iki dört ise tribün olaylarının sorunu da samimiyetsizlik. Hem tribündekiler, hem yöneticiler ve tabii ki medya. Bu konularda kimse samimi değil. Bunu dün gece bir kez daha gördük. Adnan Polat, Haldun Üstünel vb. Galatasaray yöneticilerinin son futbol derbisiyle ilgili onca yorum ve sözünün ardından dün gece yaşananlara bakınca ve kıllarını kıpırdatmadıklarını görünce (hepimiz çıkan her pislik olayda yöneticilerin destur verdiğini biliyoruz di mi? kandırmaya gerek yok birbirimizi), Galatasaray yöneticilerinin samimi olmadıkları ortaya çıktı. Fenerbahçe cephesindeyse seyirci çıkarılmadan sahaya çıkmayacağız mesajı verildikten sonra, bu sözler yutuldu. Belki de bir dönüm noktası olabilirdi ama dik duramadı Fenerbahçe yönetimi. İddiaya göre hükmen yenik sayılırsınız telkini nedeniyle, tekrardan sahaya çıkılmış. Doğru mudur? Kim bilir? Burada da Fenerbahçe yöneticilerinin samimi olmadıkları ortaya çıktı. Medyanın samimiyetsizliğinden sabah akşam dem vuruyoruz zaten, gelelim tribünlere...
Şimdi Fenerbahçe'nin ev sahipliği yaptığı bir maçta sahaya girenler olduğunda ya da sahaya cisim atıldığında "ezikler, pislikler, çirkefler" diye yorum yapan kişilerin, benzer şekilde daha maç başlamadan sahaya bozuk paralar attığını, VIP'te babasıyla oturan bir çocuğun formasından kıllanarak kendinden geçmesini (o babanın aklını şaşayım tabii, orası ayrı konu ama mevzu ıskalanmasın), ve hareket çekildi diye (malum bayan şahsın orta parmağı) tahrik olduk sözlerini görünce insan neresiyle güleceğini şaşırıyor.
Fenerbahçe taraftarı Efesli oyuncudan tahrik olunca, sahaya girince ezik, pislik vs. Fenerbahçe taraftarı son derbide Arda, Keita, H.Balta'nın hareketleriyle tahrik olunca ezik, pislik, vandal vs.
Galatasaraylı taraftar saha kenarındaki bir hatuna kızıp, sahaya giriyor, ve nedense gidip bir basketbolcuya vuruyor, ama siz bunu tahrik vardı ondan öyle oldu diye geçiştiriyorsunuz.
Arkadaş önce samimi olalım. Tahrik varsa, Efeslilerin yaptıklarında da tahrik vardı diyelim. Derbide Keita'nın, Arda'nın, H.Balta'nın hareketlerinde de tahrik vardı diyelim o zaman. Derdimiz tahrikse evvela bunları kabullenelim. Biraz samimi olalım. Denebilir ki, kimse tahrik olmasaydı. Bu da bir yorumdur ve daha makul olan bir yorumdur, fakat önce şu tahrik olma meselesinde samimi olmamız lazım. Daha sonra tahrik olmamak gerektiği üzerine konuşuruz. Önce samimi olalım ki, şu problemi çözmeye niyetimiz olduğu anlaşılsın.
Sen olaya hala, yok arkadaş ben olayları işime geldiğince yorumlarım. Biz Kadıköy'deki son maçın rövanşını aldık diye bakıyorsan olaya; emin ol ki, karşı taraf şimdiden rövanşı beklemeye başladı. Yöneticisinden tut, taraftarına kadar. Ciddi bir önlem alınmazsa, yaşanacak olayları tahmin etmek güç değil. O gün geldiğinde, ömrümüz de vefa ederse, buradan aynı şeyleri yazıyor olurum sanırım. Aksi olur da güzel bir oyun oldu. Fener şöyle oynadı, Cimbom şöyle oynadı diye yazarsak ne mutlu ama gidişata bakınca, öyle olmayacağını görmek zor değil. Kısır döngü devam edecektir..
Son olarak maç için iki cümle etmek gerekirse. Okul yıllarında basket takımında oynamış biri olarak ucundan kıyısından bir yorum yapayım, genel olarak kötü bir oyun vardı. Mücadele her derbide olduğu gibi iyiydi öte yandan. Maçın genelinde daha derli toplu olan taraf Galatasaray'dı. Yani galibiyetleri -basketbol dışı olayları unutursak- normaldir. Tanjvic'in acilen bu takımın başından gönderilmesi gereklidir. Normal şartlar altında Fenerbahçe'nin iyi konsantre olması ve güzel bir oyunla maçı alması gerekirken, her zamanki gibi olmadık işler yapan bir Tanjevic vardı. Ne denir ki? Tez elden kurtuluruz umarım.