Perşembe, Aralık 30, 2010

Fenerbahçe Gündemi


* İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen Euroleague Uluslararası Gençler Turnuvası’nda Montepaschi Siena’yı 65-63 yenen Fenerbahçe Genç Erkek Basketbol Takımı Final Four’a yükseldi. Cengaverleri kutluyor ve helal olsun diyoruz!

* Dün akşam Fenerbahçe Erkek Basket Takımı deplasmanda Galatasaray'a 67-56 yenildi. Maçı izleyemediğim için yorum yapamayacağım ne yazık ki. Ancak Ukic'e alternatif şart yorumlarının dün akşamla birlikte artık iyice dillendirildiğini not olarak düşmek gerek.

* 'Fenerbahçe Gündemi' köşesini arka arkaya aldığımız yenilgilerle başlatmak istemezdim ama öyle denk geldi. Voleybol Kadınlar Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe, Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom’a 3-2 kaybetti. (2-0 öne geçtiğimizi hatırlatalım). Bu sezon ikinci mağlubiyet oldu. Rusya deplasmanında gelen mağlubiyet sonrası ayakların yere basması adına hayırlı oldu belki de demiştik ama bugünkü kayıp hem moral bozucu, hem de ilerisi için tedirgin edici. Gamova'nın gitmesiyle birlikte oluşturulan yeni kadronun toplam kalitesi elbette daha fazla ama geçen seneki bir eksik hala giderilmemiş gibi. Veya oyuncular bu hususta tam anlamıyla performanslarını gösteremiyorlar. O eksik de şu: geçen yıl zor anlarda takımı ayakta tutan Nati'ydi. Bu sene de böyle anlarda yine sadece Nati var. Sergen Yalçın'ın o meşhur söylemiyle "sıkıntı var" yani. Umarım bu konuda teknik ekip gerekenleri yapar.

* Gökhan Ünal, İ.B.B'ye kiralık olarak gönderildi. Semih'in forma şansı bulamadığı bir ortamda alınması yanlıştı zaten. Orada çok iyi bir dönem geçirebilir belki ama şu saatten sonra Gökhan Ünal'dan Fenerbahçe'nin verim alabileceğini sanmıyorum. Umarım bundan sonraki futbol hayatına Fenerbahçe'de devam etmez. Temelli gider.

* Uğur Dündar, Aziz Yıldırım'la röportaj yapmış. Vakti olan okusun. Röportajda ilgimi en çok çeken kısım ise şu cümle bu arada, "Aykut konusunda kararım belli. 1.5 sene sonra seçim var. O seçime kadar Aykut’a dokunmam" demiş Aziz Yıldırım. Ancak bu sözlerinden önce de, "yapamazsam, zaten kendim giderim diyor" lafı da var. Sezon sonunda şampiyonluk gelmezse, ki bu şu anki duruma göre yüksek bir olasılık, Aziz Yıldırım kapıyı direkt göstermez ama dolaylı yoldan gösterir. Aykut Kocaman da durmaz herhalde.

* Bundan kelli fırsat buldukça Fenerbahçe'ye dair meseleler üzerine kısa kısa değineyim diyorum. Umarım bu bölüm geçici bir heves olma (bu da kendime yaptığım ulu orta bir uyarıydı)

Salı, Aralık 28, 2010

Armanın Gururu

Fenerbahçe kadın voleybol takımı, Ankara deplasmanında böyle karşılanmış. Düşünen, akıl eden, üreten herkesin eline sağlık.

foto: forum.fenerbasket.com

!

Bu konuyla ilgili ne yazsan, hep karşı taraftan "ama şöyle de böyle..." şeklinde savunmalar geleceği malum (aklı selim sahibi olan kesim hariç tabii bu genellemede). Her zaman böyle olmuştur, muhtemelen ileride de böyle olacaktır. Bu yüzden meseleyi çok uzatmadan hem ilgili makamların ne yapacağını, hem de Fenerbahçe camiasının bu işi peşini bırakıp bırakmayacağını merak ettiğimi belirteyim.

Son olarak da topu Radikal'e vereyim. Hadiseyi en güzel onlar özetlemişler zira.

Pazar, Aralık 26, 2010

Siz Kötü Zemin Görmemişsiniz #10

Anfield Road'un olduğu 1903 senesindeki hali.

Fenerbahçe Uğruna Bir Yıl Daha


1999-2000 sezonu itibari ile faaliyetlerine başlayan grubumuz, 26 Aralık tarihi itibari ile Fenerbahçe’ ye hizmette 12.yılını taçlandırmış bulunmaktadır.

Karşılıksız ve çıkarsız olarak başladığımız faaliyet sürecimizden bu güne dek geçen sürede somut icraatlar ile var olmanın gururu şüphesiz ki tarafımızdan ziyadesi ile yaşanmaktadır.

Taraftarlık kavramının çeşitli organlarca yok edildiği şu dönemde, almış olduğumuz ‘’faaliyet dondurma’’ kararının burukluğu, yıl dönümümüzü kutladığımız bu günde fazlasıyla hissedilmektedir. Buna rağmen taraftarlık sorumluluklarımız, çeşitli konularda yürütülen çalışmalarla yerine getirilmektedir.

Geride kalan 11 sezonda vazgeçilmez bir olgu olarak benimsenen ‘’karşılıksız hizmet’ anlayışı bundan sonra da artarak devam edecektir. Özellikle ‘’endüstriyel kültür’’ safsatası ile içi sistematik olarak boşaltılmaya çalışılan ‘’taraftarlık olgusunun’’, yaratılmak istenilen şekilde değil, geçmiş nesilden aldığımız ‘’geleneksel değerler’’ ile yaşatılması bizler için ödün verilmeyecek asli bir görevdir.

Şu dönemde tribünde var olan ve endüstriyel kültürün birer tetikçisi görünümünde bulunan ‘’yaratılmış profillere’’ karşın, Fenerbahçe’ ye ‘’amatörce’’ sahip çıkmak bizler için önemli bir ilkedir. Özellikle Fenerbahçe’ ye destek vermeyi herhangi bir beklentiye odaklamış zihniyetlere ve bu zihniyetleri oluşturan birimlere karşın mücadele sonuna kadar sürdürülecektir.

Bu güne kadar geçen hizmet serüvenimizde emek vererek yaptığımız sayısız pankart, koreografi ve sosyal birçok etkinlik, bundan sonra da artarak devam edecektir. Bu yolda alacağımız en büyük güç önce Fenerbahçe, sonra da geçmişten miras olarak kalan vazgeçilmez değerlerdir.

Bir yılı daha geride bıraktığımız bugün, işbirliği yaptığımız tüm kişi, grup ve kurumlara bir kez daha teşekkür ederiz.

Saygılarımızla ;

Cefakar Kanaryalar

Cumartesi, Aralık 25, 2010

Haybeden Gerçeküstü Lakırtılar #27


* "İnsan mezardan dönemez ama hatadan dönebilir." Alexander Soljenitsin

* İnsan hatadan dönsün de, öte yandan şu bekleme derdimiz ne olacak a dostlar? Veya bekletilmek... Kadınlar tarafından sürekli bekletilip duruyoruz. Sanki kadın dünyaya bekletmek, erkek ise beklemek için gelmiş gibi bir algı var. Buna bir dur dememiz lazım artık!

* Dünya şeyinde, minare başka yerinde (biraz kibarlaştırırsak yazarsak) diye adlandırılan 'larç' yaşam tarzının günümüzdeki sıkı temsilcileri: Ece Sükan, Eda Taşpınar.

* Geçen gün de söyledim. Kendi kendime teşhisi koydum! Bu sene futbol takımından hala ümitliyim ya, sanırım Galatasaraylı blog yazarlarındaki sürekli umutlu olma mevzusu bana da geçti.

* Bu arada Güiza takımla çalışmalara başladığından beri Niang'a bir şeyler oldu.Bilmem, fark ettiniz mi?

* Scarlett Johansson için "yanındaki erkeğe mantığını kaybettiren kadın" diyorlar. Yanımda olmasa da mantığımı kaybettirmesi mümkündür. Öyle bir dişi kişiliktir kendisi.

* "Yavaşlık... Mutluluğun anahtarı budur." - Monsieur Ibrahim et les Fleurs Du Coran (2003)

* Zaytungvari yardırarak gel!.. Facebook hesaplarındaki doğum günü tarihlerini kaldırdıktan sonra, doğum günleri hiç kimse tarafından hatırlanmayan gençler yaşadıkları ruhsal çöküntü nedeniyle psikolojik tedaviye alınıyor. (becerebildim mi?)

* Ali Ağaoğlu: "Kadınların istediği her özelliğe sahibim" demiş. Özetle zenginim diyor yani.

* Türk erkekleri hakkında anında homofobik damgası vuruluyor ama stadyumda yapılan omuzomuza dahil değil sanırım bu değerlendirmelere. Veya takımınızın attığı gol sonrası tanımadığınız adamlarla sarmaş dolaş olma durumları da dahil olmasa gerek. Daha çok "bir erkekle el ele tutuşur musun?" sorusuna hayır mı dedi, yapıştır hemen homofobik damgasını gibi sanırım bu mesele. Ona bakarsan, Amerika'da bir adamın omzuna elinizi koyduğunuzda yanlış anlaşılabiliryor, o zaman anında bunlara da hemen homofobik diyor muyuz?

* En güzel askerlik bitmiş olandır.

* Ve yarın şunları yapmayacağım diye kendime söz vereceğim lakin yine o sözleri tutamadığım diğer günlere benzeyecek.

* "Kargalar gülistanı işgal ettiklerinde bülbüller siner ve susar." Mevlana

Çarşamba, Aralık 22, 2010

İyi Ki Doğdun Lefter!


Efsanemiz Lefter Küçükandonyadis, bugün 86 yaşına giriyor. İyi ki doğdun Lefter!

Bu arada Forza Beşiktaş sitesi Lefter için bir görsel hazırlamış. Öte yanda Antu hala o rezil görseli girişinde tutmaya devam etsin. Rakipler senin efsaneni bir şekilde hatırlıyorken, sen ise teknik direktörünü kovdurmaya çalışıyorsun. Böyle çapsızlık olmaz!

Bir Kez Daha Teşekkürler


Siz böyle zaferden zafere koştukça, biz daha çok teşekkür yazısı gireriz. Mücadelenize, azminize hayran bu taraftar. Mevzu sadece başarı değil aslında.

Bu takımda ve elbette ki bu başarıda emeği olan herkese sonsuz teşekkürler.

***

Dünya Kulüplerarası Voleybol Şampiyonası’nda Finali:Fenerbahçe 3 Sollys Osasco 0
Fenerbahçe Dünya Şampiyonu!

SALON: Al Garafa
HAKEMLER: Dejan Jovanoviç (Sırbistan), Susana Rodriguez (İspanya)
FENERBAHÇE : Skowrońska, Luibov, Fofao,Fürst,Osmokrovic, Eda
SOLLYS OSASCO: Carolina, silva Adenizia, Menezes Thaisa, Carvalho Jaqueline, Gonzaga Welissa, Pererira Natalia
SETLER:25-23, 25-22, 25-17

foto: Fenerbahçe.org

Cesaretiniz Varsa!

Bucaspor maçı ve bu maçın öncesindeki döneme dair Aykut Kocaman'a eleştiriler yapılabilir. Buna kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum ancak; Antu'nun bu görseli üzerine "hele soğuklan yeğenim!" demek lazım. Bu ne kin, bu ne gaz?

Madem bu camiada işini iyi yapmadığını düşündüğünüz kişilere böyle sağlam bir şekilde çakma yeteneğiniz var, Aziz Yıldırım'ın 13 yıllık başkanlığı döneminde futbolda kaybedilen şampiyonluklardan ve genel olarak camianın değerlerini yerle bir edişinden sonra çıkıp "Burası Fenerbahçe, bla bla ..." demediniz veya diyemediniz? Neden? Yalandan rüzgar yapmalarınız vardı ara ara, bunları hatırlamak mümkün ama Aziz Yıldırım başkanlığında Fenerbahçe futbol takımının büyük harcamalar ve beklentilere rağmen ligi nerede bitirdiğini, neler kaybettiğini tıpkı şu yukarıdaki görselde yaptığınız gibi yapsaydınız da görseydik. Madem böyle bir duruş sergiliyorsunuz, bunu yapmış olmanız da gerekmez miydi?

"Burası Fenerbahçe ey Aziz Yıldırım!" diyebilirdiniz herhalde, bunu demekten korktuğunuzu yahut bir takım sebeplerle geri adım attığınızı düşüneceğiz yoksa.

Şimdi bu sözler üzerine, "Fenerbahçe Spor Kulübüdür. Dün kadın voleybol takımımız kulüpler dünya şampiyonu oldu" mu diyeceksiniz yoksa bu laflarımız üzerine? Ama böyle dememeniz lazım. Böylesine önemli bir başarının ardından sayfanızın girişine o başarıyı değil de, bu sorgulamanızı koymuş olmanız alakasız olurdu değil mi?

Fenerbahçe bir spor kulübüdür diyorsunuz. Evet, bu doğru. Diğer branşlardaki başarıları gösteriyor ve başkanı alkışlıyorsunuz mütemadiyen. Ama şunu da demek lazım; her zaferde "ama başkanımızı unutmayalım" diye başımıza kakanlar, mağlubiyetlerde neden başkalarını işaret ederler? Bu ne derece samimi bir yaklaşım acaba? Ve özellikle siz Antu yöneticileri; bugüne kadar Fenerbahçe mensuplarını her fırsatta kollayan, onlara destek çıkan bir oluşum nasıl oluyor da site girişinden Aykut Kocaman gibi birine bu kadar rahat çakabiliyor? Yoksa ortada başka hesaplar mı var? Geçmiş yıllara dayanan, Ali Şen'in başkanlık günlerine dayanan...

İnsan ister istemez şüpheleniyor. Antu'nun geçmişteki yaklaşımı ve bugün yaptığına bakınca; sormadan, sorgulamadan edemiyor insan.

Böyle bir hesaplaşmanız, çıkarınız, kaygınız yoksa ve cesaretiniz varsa, şu görselin bir benzerini Aziz Yıldırım için yapınız. Biz de duruşununuz ne kadar sağlam olduğunu görelim.

Ve son bir paragraf da taraftarın bir kısmına. Dün akşam Fenerbahçe kalecisini ıslıklamakla ve maçta rakip Bucaspor lehine bağırmakla elinize ne geçti? Amacınız neydi? Biri anlatsın. Lütfen!

Çarşamba, Aralık 15, 2010

Penny Taylor

FIBA Kadınlar Euroleague B Grubu maçında Fenerbahçe deplasmanda Sopron'u 92-81 yendi. 2. periyodu saymazsak, takım halinde çok iyi bir oyun ortaya koydu Fenerbahçe. Diana Taurasi'nin yokluğunda, kendi sahasında maç kaybetmeme alışkanlığı olan Sopron takımını, bir ara skor olarak geriye düşmesine rağmen harika bir geri dönüş yaparak deviren Fenerbahçe kadın basket takımını ayakta alkışlamak gerek.

Ve tabii maçı geri getiren, olağanüstü oynayan Penny Taylor'a da ayrı alkış gerek. (37 sayı, 7 ribaund, 2 asist)

Muhteşemsin Penny!

Her zaman öyleydin zaten.

foto: fibaeurope.com

Salı, Aralık 14, 2010

Jan De Brandt


Dün akşam Dinama Moskova'yla oynadığımız maçta geçen sene Fenerbahçe kadın voleybol takımının çalıştırıcısı olan Jan De Brandt da tribündeydi. Takımın Şampiyonlar Ligi'nde final oynamasında payı büyüktü kuşkusuz. Çok sevdik kendisini. Güzel insandı zaten. Takımda bir şekilde görev değişikliğine gidildi ve Ze Roberto getirildi malum. O mevzulara hiç girmeden, Jan De Brandt'ı tekrar İstanbul'da, Fenerbahçe'nin maçını izlerken görmek güzeldi. Eminim takımın dün akşamki harika performansından etkilenmiştir. Buradan güzel anılarla ayrıldığı da kesin.

Gece gece nette dolanırken, Ekşi Sözlük'te bir fotoğraf gördüm. "metality" rumuzlu yazar paylaşmış (29.04.2009'da), çok hoşuma gitti. Burada Jan De Brandt'a dair iki satır karalarken, o fotoyu da paylaşayım istedim.

Jan De Brandt, güzel adamsın vesselam...

Pazartesi, Aralık 13, 2010

Geçen Haftasonu

10. 12. 2010 Cuma, Eskişehirspor 2 Beşiktaş 0
Maç sonrası Fenerbahçeliler ve Galatasaraylılar (istisnaslar vardır elbette): Hahah...

11. 12. 2010 Cumartesi, Galatasaray 0 Gençlerbirliği 2
Maç sonrası Fenerbahçeliler ve Beşiktaşlılar (istisnaslar vardır elbette): Hahah...

12. 12. 2010 Pazar, Ankaragücü 2 Fenerbahçe 1
Maç sonrası Beşiktaşlılar ve Galatasaraylılar (istisnaslar vardır elbette): Hahah...

Ve...

12. 12. 2010 Pazar, İ.B.B 1 Trabzonspor 3

Birbirinize (birbirimize ya da) gülmeye iki dakika ara verirsek, bir şeye değinmek isterim.

Süper Lig'de 16. haftada oluşan puan durumunu sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan 4 takımla özetlersek şöyle:

Lider Trabzonspor 39 puanda. Yukarıda bahsi geçen takımlar arasında lidere en yakın sırada olan Fenerbahçe 9 puan gerisinde 30 puanıyla 3. sırada. Beşiktaş ligde 5. ve lider Trabzonspor'un 12 puan gerisinde. Galatasaray ise ligde 10. sırada ve Trabzonspor'la arasında 19 puan var.

Şimdi Fenerbahçeliler, Beşiktaşlılar ve Galatasaraylılar birbirlerinin puan kayıplarına gülmeye devam edebilirler.

Pazar, Aralık 12, 2010

Bize Her Yer Deplasman

İ.B.B'nin İnci Sözlük destekli taraftar grubu Bozbaykuşlar'dan harika slogan: "Bize her yer deplasman."

Perşembe, Aralık 09, 2010

Pankartın Öyküsü: "Comandante Alex"

05.12.2010 "Comandante Alex" from evren topaloglu on Vimeo.


05.12.2010 Fenerbahçe - K.Karabükspor maçında açılan "Comandante Alex" Pankartının yapım hikayesi.

Pankartın ölçüsü: 13.5&30 Metre

Nikon D5000
18-55mm

Adobe Premiere

Haydarpaşa Fotoğrafları:Şebnem Çortancıoğlu

foto: ntvmsnbc.com

Çarşamba, Aralık 08, 2010

Aykut Kocaman #3

Bugünlerde yüzünün hiç gülmediğine dair yorumlar yapılan, hatta bazı eski gazetecilerin bu sebeple "poker face" dedikleri Aykut Kocaman'ın futbolculuk döneminden bir kare. Gol sonrası sevinci.

foto: Oktay ağabey'in arşivinden.

İmdat Polis!

"Polis İmdat" için 155'i arıyoruz, peki ya "İmdat Polis!" için nereyi arayacağız?

Perşembe, Aralık 02, 2010

Tavsiye

"Genç oyunculara tavsiyem onların da zamanlarını iyi değerlendirerek kitap okumaya ve araştırma yapmaya mutlaka vakit ayırabilmeleri olabilir. Okumak gerçekten insanı zenginleştiriyor. İlgi alanları ne yöndeyse o konuya yönelip okusunlar."

Başlıksız Yazı

 En son 2018'de Fenerbahçe'de bir şeylerin değişeceğine, eski düzenin yok olacağına inanarak bir yazı karalamışım. Ali Koç'tan n...