* İtalya’nın başkenti Roma’da düzenlenen Euroleague Uluslararası Gençler Turnuvası’nda Montepaschi Siena’yı 65-63 yenen Fenerbahçe Genç Erkek Basketbol Takımı Final Four’a yükseldi. Cengaverleri kutluyor ve helal olsun diyoruz!
* Dün akşam Fenerbahçe Erkek Basket Takımı deplasmanda Galatasaray'a 67-56 yenildi. Maçı izleyemediğim için yorum yapamayacağım ne yazık ki. Ancak Ukic'e alternatif şart yorumlarının dün akşamla birlikte artık iyice dillendirildiğini not olarak düşmek gerek.
* 'Fenerbahçe Gündemi' köşesini arka arkaya aldığımız yenilgilerle başlatmak istemezdim ama öyle denk geldi. Voleybol Kadınlar Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe, Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom’a 3-2 kaybetti. (2-0 öne geçtiğimizi hatırlatalım). Bu sezon ikinci mağlubiyet oldu. Rusya deplasmanında gelen mağlubiyet sonrası ayakların yere basması adına hayırlı oldu belki de demiştik ama bugünkü kayıp hem moral bozucu, hem de ilerisi için tedirgin edici. Gamova'nın gitmesiyle birlikte oluşturulan yeni kadronun toplam kalitesi elbette daha fazla ama geçen seneki bir eksik hala giderilmemiş gibi. Veya oyuncular bu hususta tam anlamıyla performanslarını gösteremiyorlar. O eksik de şu: geçen yıl zor anlarda takımı ayakta tutan Nati'ydi. Bu sene de böyle anlarda yine sadece Nati var. Sergen Yalçın'ın o meşhur söylemiyle "sıkıntı var" yani. Umarım bu konuda teknik ekip gerekenleri yapar.
* Gökhan Ünal, İ.B.B'ye kiralık olarak gönderildi. Semih'in forma şansı bulamadığı bir ortamda alınması yanlıştı zaten. Orada çok iyi bir dönem geçirebilir belki ama şu saatten sonra Gökhan Ünal'dan Fenerbahçe'nin verim alabileceğini sanmıyorum. Umarım bundan sonraki futbol hayatına Fenerbahçe'de devam etmez. Temelli gider.
* Uğur Dündar, Aziz Yıldırım'la röportaj yapmış. Vakti olan okusun. Röportajda ilgimi en çok çeken kısım ise şu cümle bu arada, "Aykut konusunda kararım belli. 1.5 sene sonra seçim var. O seçime kadar Aykut’a dokunmam" demiş Aziz Yıldırım. Ancak bu sözlerinden önce de, "yapamazsam, zaten kendim giderim diyor" lafı da var. Sezon sonunda şampiyonluk gelmezse, ki bu şu anki duruma göre yüksek bir olasılık, Aziz Yıldırım kapıyı direkt göstermez ama dolaylı yoldan gösterir. Aykut Kocaman da durmaz herhalde.
* Bundan kelli fırsat buldukça Fenerbahçe'ye dair meseleler üzerine kısa kısa değineyim diyorum. Umarım bu bölüm geçici bir heves olma (bu da kendime yaptığım ulu orta bir uyarıydı)
2 yorum:
iyi olmuş bu köşe. madem amatör branşlarda başarılıyız, takip edebileceğimiz bir kaynak olsun en azından. kısa ve net.
Volaybol maçını izlemedim ama maçın bitişiyle beraber Vakıfbank kızlarının sanki yılbaşında büyük ikramiye çıkmış gibi sevinişlerini izleyince tekrar gördüm ki, hakikaten de en büyük biziz, yenilsek de yensek de :)
Bir insan evladı sevinçten yerden 3 metre yukarı zıplayabilir mi yaw? Nasıl bir bilenmedir bu, nasıl bir hırs yapmışlarsa artık... Tebrikler, Dünya şampiyonunu yendiler :)
Yorum Gönder