Salı, Kasım 23, 2010

3000. Gol Alex'e Yakışırdı Zaten

3ooo. gol için blogda anket yapmıştık. Oyların % 36'sı Alex'e gitmişti. En yakın isme %23 fark atmıştı. Taraftarın çoğunluğunun gönlündeki isim Alex'ti. Bu yüzden Bucaspor maçının daha birinci dakikası dolmadan gelen bu gol, belki de büyük bir sinerjinin eseriydi. Tereddütlere mahal vermemek adına Alex son 2 maçta 4 gol gönderdi rakip filelere. Bir an evvel bitirdi mevzuyu. Tereddüt derken hem kendi adına kaydettiği 100. gol meselesi, hem de Fenerbahçe'nin lig tarihindeki 3000. golü meselesi...

Bu hafta göklere çıkarılan ama aslında hep orada olması gereken bir adam Alex. Sadece bazıları onu hak ettiği yere koymaları gerekliliğini unutuyorlar bazen. Takımın her kaybedişinde hedef tahtasındaki ilk isim oluyor Alex. Ama aynı Alex'ten galibiyetlerde ilk övgüyü hak etmesi için olağanüstü şeyler yapması bekleniyor. O da yapıyor. Sabırla devam ediyor harika şeyler yapmaya. Yeri geliyor kendi taraftarı ıslıklıyor onu ama o yılmadan devam ediyor işini fazlasıyla yapmaya...

Bu satırların yazarı bile her ne kadar bir numaralı Alex savunucusu olarak bilinse de bu alemde, bir dönem taraftarın içindeki anti-Alexçilerden etkilinip, "acaba?" demişti bir seferinde. Ve her gün bir kez daha utanıyor bu soru için.

Alex, Fenerbahçe'den gidene kadar bu tantanalar devam edecek gibi. Derbilerde yok deniyor, ama derbilerde attığı ve attırdığı goller ortada. Avrupa'da yok deniyor, Şampiyonlar Ligi asist krallığı ortada... Belki de bir daha hiçbir yabancı oyuncunun ulaşamayacağı istatistiklere ulaştı. Futbol sadece rakamlardan ibaret değildir, ancak bunlar sahada yapılanlardan oluşuyor. Alex bunları tribünde oturarak yapmadı. Veya her hafta Bucaspor'la oynamadı Fenerbahçe...

Şimdi bunları yazdık. Haftaya Fenerbahçe belalısı İ.B.B ile oynayacak ve bu defans kurgusuyla puan kaybı muhtemeldir. Ve o gün sahada Alex olursa, puan kaybı yine Alex'e bağlanacaktır. Bunun da bilincindeyiz. Bu garip sirkülasyona alıştık artık. Yukarıda da zikrettiğimiz gibi; galibiyetlerde adının anılması için olağanüstü şeyler yapması beklenen Alex, mağlubiyetlerde hatırlanan ilk kişi oluyor, "Alex koşmuyor yeaa!" denilerek... Medyası, rakibi, kendi taraftarı vs. herkes onun üzerinden tartışma çıkarırken, Alex ısrarla sadece işine konsantre oluyor ve de ne güzel ediyor. O sadece Fenerbahçe'nin yararına olan şeylere odaklanıyor. Alex maçtan sonra Twitter'dan Gökay'ın performansı üzerine olumlu yorumlar yapıyor. Bu popülizm değil. Bunu daha önce de yapmıştı. Daum zamanında gençlere yeterli önemin verilmemesinden dem vuruyordu. Alex, Fenerbahçe'nin iyiliğini istiyor, geleceğini düşünüyor. Sahada yaptığı harika işlerle, Fenerbahçe için düşündükleriyle müthiş bir adam Alex.

İşte bu sebeplerden bir kez daha yazmak lazım;

Hayat seninle güzel Alex. İyi ki varsın.

foto (1), (2): Fenerbahce.org
foto(3): Grup CK Facebook sayfası

3 comments:

sukullaci dedi ki...

fotoğraf çok iyi olmuş. çaldım :)

varol döken dedi ki...

ya bize bunlarla gel, alex ile gel:)

bir gün acaba dediysem alex için, babam bile koşmuyor oğlum derken, koşuyor da beygir gibi emre gibi koşmuyor demediysem, aha bir daha bloga yorum yapmak nasip olmasın!

hayatımda ilk defa bir futbolcuyu uğurlamak için havaalanına gideceğim ve inşallah bu senenin sonunda olmaz bu...

Skywalker dedi ki...

Alex'in degerini sanirim cogu seyde oldugu gibi elden gidince anlayacaklar. Alex "Futbolcu Degil" diyen futbol cahilleri boyle guzellikleri bir daha ne zaman gorecegiz diye dusunurler biran once umarim. Istatistikleri Kezman ve Guiza gibi 2 santraforla altust eden bu guzel adam umarim hakettigi degeri bizleri birakmadan bulur.

Ashita he Free Kick