Korkaklar Ordusu
Milliyet'ten Nilay Yılmaz "korkaklar ordusu" başlıklı yazısıyla güldürdü. Güzel bir Hıncal Uluç eleştirisi olmuş. Bütünlüğündeki anlam kaçmasın diye, yazının tamamını aşağıya yapıştıyorum. Buyrun.
***
Korkaklar ordusu!
Korkmak: 1.Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak, 2.Kaygı duymak, endişe etmek, 3. Çekinmek, sakınmak, saygı duymak, 4. Yapamamak, cesaret edememek.
Korkak: Çok çabuk ve olmayacak şeylerden korkan (kimse, hayvan).
TDK’nin sözlüğünde böyle diyor.
Bence oraya “Hıncal Uluç’un ağırlıklı olarak teknik direktörler için kullandığı, ancak zaman zaman basının da nasibini aldığı tanımlama” diye de ekleyebilirler.
Google’a “korkak, Hıncal Uluç” diye yazdığınızda karşınıza çıkan yazıları okumaya takatiniz kalmaz. Benim kalmadı. Yok yok. Ama gözümden kaçanlar vardır mutlak, kusuruma bakmasınlar. İşte size geçmişten günümüze “korkaklar” listesi:
Mircea Lucescu: “Lucescu’ya korkak diyorum, sonra da üzülüyorum. Çünkü biz, bir korkaklar ligi oynuyoruz. Teknik direktörlerin tamamı neredeyse sahaya yenilmemek için çıkıyorlar.” (23.12.2003)
George Hagi: “Galatasaray’ın ne yazık ki, fikri sabitlerinden kurtulamayan korkak bir hocası var.” (02.10.2004)
Levent Bıçakcı: “Bıçakcı anlaşılması zor bir adam. Konuştuğum zaman akıllı, analizci, sorunları çok iyi gören bir kişi. Ama işin başına geldiği zaman bir o kadar aciz, korkak, çekingen, sessiz. Otorite kuramıyorsan bırak. İstifa etmek de bir erdemdir.” (22.02.2005)
Eric Gerets: “Eğer bu Gerets futboldan anlıyorsa, ben atom fiziği uzmanıyım. Niye Cihan ve Mehmet böyle bir anda? Çünkü korkak Gerets artık kazanmayı düşünmüyor.” (14.09.2006)
Tigana ve Zico: “Fenerbahçe’nin ne oynadığını da gördük. Sözüm ona düzgün oynadığı birinci devrede 2.5 tane şutu var. İkinci devre hiç yok Fenerbahçe hücumda. Kapanmış kendi sahasına. Çünkü Zico, Tigana’dan daha korkak.” (09-05-2007)
Karl-Heinz Feldkamp: “Beşiktaş’a karşı 11’e 11 oynamak gerek, 11’e 10 oynayamazsın. İki; burası çok önemli, aynen Gerets gibi, Kalli’de de korkak Türk spor medyasının ve yorumcularının tesirinde kalarak, hücum futbolundan, savunma futboluna ricat görüyorum.” (02.10.2007)
Fatih Terim: “Terim’in, Portekiz’den korkacağını hiç tahmin etmiyordum. 26 kişilik kadro yanlış, gönderilen 3 kişi yanlış, o 23’ten seçilen ilk 11 yanlış, taktik yanlış, takımı kenardan izlemesi yanlış Bu Fatih Terim felsefesinin, imajının iflasıdır. Rakibe göre seçim yapıyorsan bu işi bırak. Takıma güvenen birisi gelsin. Fatih Terim, Portekiz’den korkmuş, dizleri titremiş.” (10.06.2008)
Ömer Üründül: “İnsan olarak bir pırlanta. Ama futbol bilgisi, üç beş cümleyle sınırlı. Üstelik fena halde korkak. Risk alanları yermeyi marifet sayacak kadar korkak. Yani bir yerde maçı ATV’de izleyen gençlere kötü yaşam dersleri veriyor. Korkaklığı kendisi için de geçerli. Cesur yorumlar yapamıyor, durumu idare ediyor. (24.06.2008)
Michael Skibbe: “Galatasaray açısından 1 puanla, sıfır puan arasında hiçbir fark yok, ama Skibbe açısından var. Yenilirse şutlanabilir, ama berabere kaldığı sürece kalır. ‘Korkak bezirgan; ne kâr eder, ne ziyan.’” (02.09.2008)
Şenol Güneş: “2002’de Şenol Güneş’in korkaklığına kurban gittik. Türkiye’nin, Dünya Şampiyonu olacağına Şenol Güneş inanamadı. Öyle inanamadı ki, ben aylar öncesinden ‘Dünya futbolunda büyük düşüş var. Biz, burada şampiyon oluruz’ dediğim zaman bunu ‘Hıncal Uluç, Türkiye’nin dünyadaki yerini anlatmıyor. Bana saldırmak için zemin hazırlıyor’ diye yorumladı. Düşüncesi buydu. Bu kafadaki bir teknik direktör ile ancak onu yapabilirsin.” (09.09.2008)
Mustafa Denizli: “Tello var, Yusuf var sahada üçüncü oyun kurucu olarak Serdar Özkan girdi. İleride bir tek Bobo var. Pes Mustafa hoca ya! Vallahi pes! Sen bu kadar korkak olduktan sonra ben başka hocalara ne diyeyim! Türkiye’ye hücum futbolunu getiren adam Mustafa Denizli. Şimdi dudağa uçukluyor hücum futbolu oynamaktan.” (11.02.2009)
Bülent Uygun: “Sivas arayı çoktan açardı, ama Bülent Uygun’un korkaklığı yüzünden o da alakasız puanlar verdi. Her maçın ilk 45 dakikasını ‘hele bir yatalım da ondan sonra bakarız’ diye geçiren bir hocayla bir takım nasıl şampiyon olur?” (11.02.2009)
Bülent Korkmaz: “Eğer Adnan Polat olsaydım, eğer Galatasaray başkanı olsaydım Bursa maçının bittiği anda Korkmaz’ın işi biterdi. Hiç kimsenin Galatasaray’ı bu kadar aşağılamaya hakkı yok. Ayrıca gördüm ki, futbolun f’sinden haberi yok. Ayrıca gördüm ki, Galatasaray’ı hiç bilmiyor. Ayrıca gördüm ki, soyadının tam tersine müthiş bir korkak.” (10.03.2009)
Mesut Bakkal: “Manisaspor korkak hocası yüzünden (Fenerbahçe karşısında) mağlubiyeti hak etti.” (16.09.2009)
Frank Rijkaard: “Korkak ya, Rijkaard. Korkak. İki forvetten kork, ille iki ilave kazma ile oyna. İki ön libero eklemesiyle dört stoper. Niye? Dudağını uçuklatacak rakip mi çıktı karşına bugüne dek, Türkiye’de Avrupa’da?” (06.10.2009)
Madem kimseyi beğenmiyor, bir hoca önersin de tüm kamuoyu rahat etsin diyeceğim ama, geçen hafta “Rijkaard’ı alsınlar, ben geçeyim yerine, nelerin değiştiğini görürsünüz” dedi.
Buradan varacağımız sonuç şu ki; herkes korkak, Hıncal Uluç değil!
***
Hıncal Uluç’a göre herkes korkak olunca ekşi sözlükte “hıncal uluç’un teknik direktörleri korkak bulması” diye sayfa bile açılmış. Bir ekşi sözlük yazarı da konu üzerine şöyle demiş: Galatasaray’ın başına kitaplı mitaplı peygamber inse de bu tutum değişmez. (bkz: ben hayatımda bu kadar korkak peygamber görmedim)Nilay Yılmaz / Milliyet
Not: Girişteki fotoşop Papazın Çayırı blogundan (ç)alıntıdır.
6 comments:
Hıncal Uluç artık şaşırtmıyor da bence Ömer Üründül hakkında söylediklerinde haklı.Ömer Üründül'ün birden fazla spor alanında belli bir seviye bilgisi var ancak hiçbirinde fenomen olacak yada sözü geçecek yeterliliği yok.Ancak Hakan Şükür ile körler sağırlar birbirini ağırlar muhabbeti.İkisi zaten aşıkmış birbirine :)
peki sen korkmuyor musun ortega böyle bir darth sidious u karşına almaktan?
en çok şenol güneşe niye bizi dünya şampiyonu yapamadın korkak diyişine koptup :) bence eğlenceli bi isim yani ciddiye almamak he diyip geçmek lazım kanımca :)
@Varol Döken,
"Çok korkuyorum Mary" repliği aklıma geldi :) Ya da şöyle diyeyim, Ahmet Çakır ne demişti Atilla Gökçe ve Kaan Koç arasındaki mevzu için? "Atilla abinin eleştirisi benim icin onurdur". Evet, ben de böyle demeliyim. Haşmetvari bir yaklaşımla, "Hıncal abinin eleştirisi benim için onurdur".
Koptum.... Süper bir analiz...
Mesleki tecrübesine olan saygının korumasındaki Hıncal Uluç fenomeninin Türk medyasındaki misyonunun tamamlandığını düşünüyorum...
Cesur teknik direktörün kalmadığı Hıncal penceresinde; kendisinin "cesur" yorumlarının kendine tekrar etmekten ileriye gitmeyen, marka değeri taşıyan adının reklamını yapmaktan ileriye gidemiyorum.
Artık evinde maç izleyip yorumlarını arkadaş çevresine yaparak küçük dünyasında egosunu tatmin etmelidir...
Yazının çıkış noktası şudur: http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?id=15693222
Yorum Gönder