Eni veci vokke
Sene kaçtı bilmiyorum. Amiga'da Michael Jackson oyunu oynuyorduk paso. "Moonwalker" idi oyunun adı, dileyen oyunu şuradan indirebilir. Ama bilmem, o vakitlerdeki zevki verir mi hala? O oyun geldi dün gece Michael'ın ölüm haberini televziyon ekranlarında ilk gördüğümde.
Ne zaman Michael Jackson için, "çocukluğumun kralı" desem, bu yorumumu abartılı bulanlar olmuştur. Yaşım 25. Michael aslında 30-40 yaş aralığındaki kişiler için daha bilindik bir stardır. Evet. Buna kabülüm ama ben de kendimi bildim bileli, MJ'nin şarkılarına aşinayımdır. Buna sebep olarak, benden yaşça büyük olan kuzenlerimin onu sürekli dinlemesini ve de sokaklarda söylenen "Michael Jackson, Madonna bir numara, gir çuvala, salla salla vur duvara" şeklinde çocuk tekerlemesini gösterebilirm. Ve bir de girizgahta bahsettiğim Moonwalker oyununu.
Michael Jackson popun kralıdır, efsanedir. Onun gibisi bir daha gelmeyecektir bence. Kimse onun gibi dans edemeyecektir misal. Şu aşağıdaki kısa video bile yeterlidir bu savı öne sürmeye.
Onun dans edişinde bana en ilginç gelen yan ise şudur; MJ arkasındaki dansçılarla ahenk içerisinde dans etmektedir. Birden gruptan ayrı takılmaya başlar. Oraya buraya koşar. Kendince bazı hareketler yapar. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi tekrar yerine döner ve arkasına hiç bakmadan, tekrardan gruba dahil olup, dansına devam eder. Kimilerine göre bu basit gelebilir ama benim gibi faniler için, mükemmel bir şey işte.
Bir yorum gördüm ölümünün üzerine, şöyle yazmış yorumu yapan; "Müzigi geçtim, şu adam gibi dans edebilen profesyonel dansçı bile zor bulunur herhalde. Adam 50 yaşında Usher ile yanyana dans ederken bile yaş ne olursa olsun ben popun kralıyım diyordu." Anlatmak istediğim buydu işte.
O bir dünya starıydı. Attığı her adım, yaptığı her şarkı olay olan biriydi. Hastalığı, ten rengi ve olaylı hayatı üzerine saatlerce konuşulabilir belki ama bu yazı da onlardan bahsedesim yok hiç. Zaten onlarla ilgili yıllarca yazıldı çizildi. Gerek yok şu an.
Michael'ın ölüm haberi üzerine, onun hakkında herkes 3-5 kelam edebiliyorsa, bu onun ne denli büyük bir star olduğunun göstergesidir. MJ'nin ölümü, elbette bizi biraz duygusallaştırdı. Onun ölümü bizi aydınlama seanslarına sokmadı, yanlış anlaşılmasın. Hepimiz bir gün bu diyarı terk edeceğimizin farkındayız. Sadece bizleri çocukluk günlerimize götüren isimler ve olaylar vardır. Michael Jackson da bu isimlerin başında gelmekte. Bu sebeple çocukluğumuz ve Michael'lı yıllarımız aklımıza geldi. Bu bağlamda duygusallaşmak, üzülmek kadar doğal bir şey olamaz.
Kendi adıma konuşacak olursam, geriye bir Madonna kaldı. O da gittiğinde, bir dönem için benim için bitmiş demektir.
Başlıkta Smooth Criminal şarkısında yıllardır ülkemizde yanlış anlaşılan söze gönderme oldu. Sabahtan akşama kadar kasetten Michael dinlerken, "eni vecci vokke" diye çıldırdığımızı dün gibi hatırlarım. Gerçi biz bir ara bu sözü "tenekeci bokke" diye uydururduk ama daha sonra abilerimiz gibi "eni veci vokke" diye yanlış anlamaya başlamıştık.
Her fani ölümü tadacaktır. Michael da gitti. Onun ardından bu yazı yazılmalıydı. Çocukluğumun en önemli figürlerinden biri için yazmam lazımdı. Yoksa kendimi garip hissederdim.
Yazının sonunda en sevdiğim Michael şarkılarından biri olan, Billie Jean'i koyayım...
Ne zaman Michael Jackson için, "çocukluğumun kralı" desem, bu yorumumu abartılı bulanlar olmuştur. Yaşım 25. Michael aslında 30-40 yaş aralığındaki kişiler için daha bilindik bir stardır. Evet. Buna kabülüm ama ben de kendimi bildim bileli, MJ'nin şarkılarına aşinayımdır. Buna sebep olarak, benden yaşça büyük olan kuzenlerimin onu sürekli dinlemesini ve de sokaklarda söylenen "Michael Jackson, Madonna bir numara, gir çuvala, salla salla vur duvara" şeklinde çocuk tekerlemesini gösterebilirm. Ve bir de girizgahta bahsettiğim Moonwalker oyununu.
Michael Jackson popun kralıdır, efsanedir. Onun gibisi bir daha gelmeyecektir bence. Kimse onun gibi dans edemeyecektir misal. Şu aşağıdaki kısa video bile yeterlidir bu savı öne sürmeye.
Onun dans edişinde bana en ilginç gelen yan ise şudur; MJ arkasındaki dansçılarla ahenk içerisinde dans etmektedir. Birden gruptan ayrı takılmaya başlar. Oraya buraya koşar. Kendince bazı hareketler yapar. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi tekrar yerine döner ve arkasına hiç bakmadan, tekrardan gruba dahil olup, dansına devam eder. Kimilerine göre bu basit gelebilir ama benim gibi faniler için, mükemmel bir şey işte.
Bir yorum gördüm ölümünün üzerine, şöyle yazmış yorumu yapan; "Müzigi geçtim, şu adam gibi dans edebilen profesyonel dansçı bile zor bulunur herhalde. Adam 50 yaşında Usher ile yanyana dans ederken bile yaş ne olursa olsun ben popun kralıyım diyordu." Anlatmak istediğim buydu işte.
O bir dünya starıydı. Attığı her adım, yaptığı her şarkı olay olan biriydi. Hastalığı, ten rengi ve olaylı hayatı üzerine saatlerce konuşulabilir belki ama bu yazı da onlardan bahsedesim yok hiç. Zaten onlarla ilgili yıllarca yazıldı çizildi. Gerek yok şu an.
Michael'ın ölüm haberi üzerine, onun hakkında herkes 3-5 kelam edebiliyorsa, bu onun ne denli büyük bir star olduğunun göstergesidir. MJ'nin ölümü, elbette bizi biraz duygusallaştırdı. Onun ölümü bizi aydınlama seanslarına sokmadı, yanlış anlaşılmasın. Hepimiz bir gün bu diyarı terk edeceğimizin farkındayız. Sadece bizleri çocukluk günlerimize götüren isimler ve olaylar vardır. Michael Jackson da bu isimlerin başında gelmekte. Bu sebeple çocukluğumuz ve Michael'lı yıllarımız aklımıza geldi. Bu bağlamda duygusallaşmak, üzülmek kadar doğal bir şey olamaz.
Kendi adıma konuşacak olursam, geriye bir Madonna kaldı. O da gittiğinde, bir dönem için benim için bitmiş demektir.
Başlıkta Smooth Criminal şarkısında yıllardır ülkemizde yanlış anlaşılan söze gönderme oldu. Sabahtan akşama kadar kasetten Michael dinlerken, "eni vecci vokke" diye çıldırdığımızı dün gibi hatırlarım. Gerçi biz bir ara bu sözü "tenekeci bokke" diye uydururduk ama daha sonra abilerimiz gibi "eni veci vokke" diye yanlış anlamaya başlamıştık.
Her fani ölümü tadacaktır. Michael da gitti. Onun ardından bu yazı yazılmalıydı. Çocukluğumun en önemli figürlerinden biri için yazmam lazımdı. Yoksa kendimi garip hissederdim.
Yazının sonunda en sevdiğim Michael şarkılarından biri olan, Billie Jean'i koyayım...
3 comments:
nefis ben de, son görev olarak şu yazıyı ekleyeyim. yazdık 10 gün sonra gitti mj. ne diyim.
http://erbos.blogspot.com/2009/06/ah-be-cocuk-bir-kraln-hikayesi.html
Herkese, her kesime hitap eden bir ikon gitti bu dünyadan.. Gün geçtikçe değerini daha da çok anlayıp daha da çok üzüleceğiz..
Eline, kalbine sağlık. Hislerime tercüman oldun. Hem de yazındaki her cümle ile.
Yorum Gönder