
"Like A Virgin aslında bir bakireyi anlatmamaktadır, çok tecrubeli bir fahişenin büyük penisli bir adam tarafından aci çektirilerek bekaretini kaybettiği günü hatırlamasıdır".
Bir film düşünün giriş sahnesinde böyle bir replik var. Herhalde aşağı yukarı herkes, "Ne oluyoruz yahu?" gibi tepkiler verir. 1992 yapımı ve ünlü yönetmen Quentin Tarantino'nun çıkış filmi Reservoir Dogs (Rezervuar Köpekleri) filmi böyle başlar. Bu film aynı zamanda Sundance Film Festivali'nin açılış filmidir bu arada. Orada olmak isterdim doğrusu..
Giriş sahnesinde bir masanın etrafında kahvaltı yapmakta olan ve Madonna'nın "Like A Virgin" şarkısı üzerine geyik döndüren ağır abileri görürüz. Zaman zaman araya başka konuşmalar da girse, konu daha çok bu şarkıdır. Sonlara doğru ise bahşiş verme konusu gündeme gelir. Filmin hayranı olan birçok kişiye göre bu sahne muazzamdır. Defalarcasadece filmin o bölümünü izleyen kişiler tanıyorum. Tarantino'nun bu filmde kullandığı diyaloglar kimini çok etkilemiştir, ki az önce söylediğim kişiler oluyor bunlar. Kimi de mantıksız cümleler silsilesi gözüyle bakmaktadır bu diyaloglara ve bu yüzden Reservoir Dogs onlar için pek bir anlam ifade etmemektedir.. Sadece bu bölümdeki "garson kıza bahşiş verilir mi, verilmez mi? muhabbeti bile bence yeterlidir diyalogların kalitesi açısından, diyeyim ve geçeyim bu mevzuyu.


Bu şarkının bitimiyle birlikte bir anda arabada kanlar içerisinde yatmakta ve ağlayıp sızlamakta olan bir adam ve ona "bir şeyin yok" kabilinden moral vermeye çalışan bir diğer adamı görürüz. Tarantino birden filmin içine dahil etmiştir bizi. Ne olup bittiği üzerine kafa yormaya başlarız. İsteyen yormayabilir tabii ki.
Filmin ilerleyen dakikalarında bu ikilinin, bir grup hırsızın bir araya gelerek kararlaştırılan plan üzerine büyük bir soygun yapmayı amaçlayan kadrodan iki eleman olduklarını öğreniriz. Olay başarısızlıkla sonuçlanmıştır ve herkes aralarında bir köstebek olduğunu düşünmektedir, ama bunun kim olduğunu bir türlü kestiremezler.. Filmin konusunu daha fazla anlatmaya gerek yok sanırım. Devamındaki olaylar bu meselenin etrafında dönmektedir çünkü..

Filmin büyük bölümü kapalı bir mekanda geçiyor ve bol bol yerlerin kan dolu olduğu sahneleri görüyorsunuz. "Ayy..ben kan görmeye dayanamam" diyenler, kesinlikle bu filme bakmasın. Bahsettiğim şey Kill Bill serisindeki gibi değil ama. Malumunuz orada petrol misali kan fışkırıyordu her bi yerden. Bu filmde ise daha çok kanlı zemin, kıyafet, eller, kollar vs. gibi durumlar mevzu bahis. Kimine göre rahatsız edici bir detay, bana göre ise değil.
Filmde bolca ironi vardır. Garip olan ise Tarantino'nun bu işi yaparken mafya adamlarını tercih etmesidir. Herhalde buna karamizah denir.


Zeki, çünkü yönetmeni zeki. Kışkırtıcı çünkü bazı sahneler, şiddet, kan ve küfürler sizi rahatsız edebilir ama filmi izlemeyi kolay kolay bırakmazsınız. Ayrıca şiddete de hafiften yöneltebilir insanı.
Bir film boyunca şiddet ve küfür izlemek bazıları için anlamsız gelebilir ama sanırım ben biraz manyağım, ki blogu takip edenler bunu fark etmiştir herhalde artık, film izlerken kendimi kaybettim. Hoşuma giden her cümlenin ardından gol olmuş gibi sevindim misal ilk izleyişimde. Filmin çoğunluğu kapalı bir mekanda geçiyor, oyunculuklar şahane, diyaloglar desen hakeza öyle, konu sıradan ama işleniş mükemmel.. Ben böyle filmi neden sevmeyeyim arkadaş? Film az imkanla çok şey başarmış bir yapımdır bana göre. Finansal yönden de çok iyi durumda değildir Tarantino ama ona rağmen kült film kategorisine sokulabilecek türden bir film ortaya çıkarmıştır. Bu başarı değil midir sizce de aa dostlar?


Tarantino dükkana gelen müşterilerden birisine yardımcı olmaya çalışır. Ona bir Fransız filmi olan "Au revoir les enfants" ı önerdiğinde, müşteri "Ben Reservoir Dogs! falan istemiyorum terbiyesiz herif attırırım seni işinden, bana hemen patronunu çağır! " diye cevap verir ve Quentin Tarantino bunun senaryosu için iyi bir başlık olacağını düşünür.
not: Bir sonraki yazı, inşallah bir terslik olmazsa tabii, Reservoir Dogs'la ilgili bilinmeyenler hakkında olacaktır..
4 yorum:
Abi döktürmüşsün uzun uzun ama ben kel alaka bir şey soracağım izninle. Aceto'da Kağıthane'li Fenerbahçeliler demişsin, Kağıthane'de mi oturuyorsun hakikaten? (Ben de ordayım çünkü)
Eline saglik, keyifle okudum. Bilmiyorum manyak miyim ama Steve Buscemi ile karsilikli oturup durmadan suratina bakmak istiyorum, adamin yüzünde birsey var ve izletiyor kendini, böyle bir ilginc tipi. Fargo`daki fahiselerin polise verdigi tarif gibi tam da, komik görünüslü adam. Hastasiyim.
beklenen seri geldi
Lion,
Kağıthane kısmı bizim kendi aramızda çevirdiğimiz biz espriden ibaret. Benim mekanım Üsküdar'dır yoksa..
Libadiye yolu
Fener aşkıyla dolu
Yorum Gönder