Kılavuzu karga olanın
Aşağıdaki yazı 20.09.2008 tarihinde Dahke.zine'de yayımlanmıştır..(resmi girişi beceremedim.normale dönelim.bu yazıyı çok eskiden yazmıştım, dahke vesilesiyle gündeme tekrar geldi..dahke'yi takip etmeye devam bu arada- punk is not dead)
Peki her atasözü doğrudur,hemen kabullenmeliyiz diye bir yargı olmalı mı? Bence hayır. Misal "Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz" derler. Şimdi bu söz nasıl ortaya çıkmış bilmiyorum ama bildiğim bi şey varsa, o da çok doğru olmadığı. Açıklayayım niye böyle düşündüğümü. Malumunuz yeryüzünün ilk cinayet davasının aktörleri Habil ve Kabil kardeşlerdir. Bir dişi için birbirine giren bu iki insanın kavgaları, Kabil'in kardeşi Habil'i öldürmesiyle son bulur. Ama sonuçlanmamış bir durum vardır. Kabil kardeşinin ölü bedenini ne yapacağını bilemez. Düşünür, düşünür, aklına bir şey gelmez. Sonra bir bakar, karganın biri, ölü olan bir başka kargayı toprağa gömüyor. Ahanda ben de böyle yapayım der ve ceseti layık olduğu yere gönderir. Şimdi sorarım, bu olayda karganın kılavuzluğu olmasaydı Kabil ne yapardı ya da kargayı örnek aldı da kötü mü oldu ? Geçeyim ikinci örneğime, bir dergide okumuştum. Trafiğin kalabalık olduğu güzergahlarda, özellikle trafik ışıklarının bulunduğu bölümlere mevzilenirmiş bu kargalar. Ağızlarındaki cevizleri trafik seri bir şekilde akarken yola bırakırlarmış, daha sonra kırmızı ışığın yanmasından istifade edip, yerde biraz önce üzerlerinden geçen arabalar sayesinde kabukları kırılmış olan cevizleri bir güzel midelerine indirirlermiş. Bu derece zeki bir hayvanı, biz nasıl olur da senin kılavuzluğun boktan kardeşim diye yargısız infaz ederiz. Bilmeyenler için söyleyelim, alet kullanma becerisi maymunlardan daha gelişmiş olan karga hayvanı (Veteriner hekim Niyazi Gül konuşuyor, dikkatle dinleyelim) ayrıca sosyal yapı bakımından insan topluluğuna da çok benzer. Hatta derler ki, kuş türleri arasında en akıllı olanıdır.
Özetle, sadece kötü bir gırtlağa sahip diye bir hayvan bu denli eleştirilmeyi hak etmiyor. Bundan sonra yolda yürürken kafamıza pisleyen ya da sabahın köründe ötüşüyle bizleri o tatlı uykumuzdan uyandıran bu hayvana hemen öyle küfüre basmayalım. Aralarında 150 yıl yaşayanları var. Belki sizin küfür ettiğiniz karga, Cumhuriyetin kuruluşunu hatta Kurtuluş Savaşını görmüştür. Ayrıca Jean de la Fontaine'in tilki ve karga hikayesine de sadece gülüp geçelim. Ancak fabl'larda olur böyle şeyler diye .
Not: 1994 tarihli Alex Proyas yapımı "The Crow" filmi de güzeldir, tavsiye edilir.
not: Düzeltme için karakalem'e teşekkürler..
***
Ademoğlu yaşadıkça tecrübe kazanmış ve bu deneyimleri cümle içerisinde kullanma kabiliyetine sahip kişilerce gelecek nesillere aktarmıştır. Kimi yaşam, kimi ölüm, kimisi ise canlılarla ilgili birçok hoş ve ders verici sözler...Peki her atasözü doğrudur,hemen kabullenmeliyiz diye bir yargı olmalı mı? Bence hayır. Misal "Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz" derler. Şimdi bu söz nasıl ortaya çıkmış bilmiyorum ama bildiğim bi şey varsa, o da çok doğru olmadığı. Açıklayayım niye böyle düşündüğümü. Malumunuz yeryüzünün ilk cinayet davasının aktörleri Habil ve Kabil kardeşlerdir. Bir dişi için birbirine giren bu iki insanın kavgaları, Kabil'in kardeşi Habil'i öldürmesiyle son bulur. Ama sonuçlanmamış bir durum vardır. Kabil kardeşinin ölü bedenini ne yapacağını bilemez. Düşünür, düşünür, aklına bir şey gelmez. Sonra bir bakar, karganın biri, ölü olan bir başka kargayı toprağa gömüyor. Ahanda ben de böyle yapayım der ve ceseti layık olduğu yere gönderir. Şimdi sorarım, bu olayda karganın kılavuzluğu olmasaydı Kabil ne yapardı ya da kargayı örnek aldı da kötü mü oldu ? Geçeyim ikinci örneğime, bir dergide okumuştum. Trafiğin kalabalık olduğu güzergahlarda, özellikle trafik ışıklarının bulunduğu bölümlere mevzilenirmiş bu kargalar. Ağızlarındaki cevizleri trafik seri bir şekilde akarken yola bırakırlarmış, daha sonra kırmızı ışığın yanmasından istifade edip, yerde biraz önce üzerlerinden geçen arabalar sayesinde kabukları kırılmış olan cevizleri bir güzel midelerine indirirlermiş. Bu derece zeki bir hayvanı, biz nasıl olur da senin kılavuzluğun boktan kardeşim diye yargısız infaz ederiz. Bilmeyenler için söyleyelim, alet kullanma becerisi maymunlardan daha gelişmiş olan karga hayvanı (Veteriner hekim Niyazi Gül konuşuyor, dikkatle dinleyelim) ayrıca sosyal yapı bakımından insan topluluğuna da çok benzer. Hatta derler ki, kuş türleri arasında en akıllı olanıdır.
Özetle, sadece kötü bir gırtlağa sahip diye bir hayvan bu denli eleştirilmeyi hak etmiyor. Bundan sonra yolda yürürken kafamıza pisleyen ya da sabahın köründe ötüşüyle bizleri o tatlı uykumuzdan uyandıran bu hayvana hemen öyle küfüre basmayalım. Aralarında 150 yıl yaşayanları var. Belki sizin küfür ettiğiniz karga, Cumhuriyetin kuruluşunu hatta Kurtuluş Savaşını görmüştür. Ayrıca Jean de la Fontaine'in tilki ve karga hikayesine de sadece gülüp geçelim. Ancak fabl'larda olur böyle şeyler diye .
Not: 1994 tarihli Alex Proyas yapımı "The Crow" filmi de güzeldir, tavsiye edilir.
not: Düzeltme için karakalem'e teşekkürler..
6 comments:
kalpten gidiyordum postu görür görmez..
pardon, sebebini de linklemeyi unuttum..
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=ornitofobi%2F%2313468856
budur kargayı gorunce baygınlık gecirmemin sebebi..
Bahsedilen kıssa Kuranda hikye edilmiştir. Fakat araştırmadan yazmışssın belli. Zira Kabil dir Habil'i öldüren. hABİL , Kabil'in abisi olduğundan uyarmış buna mukabil küçük olan kabil nefsine uymuştur. Düzeltirsen iyi olur. Zira bahsettiğin bir fabl değil Kuranda anlatılan kıssa..
ilk once bana bu firsati erdiginiz icin cok tesekkur ederim.cunku cok zamandir soylemek istedigim bir seyi bu yaziya dusulmus notu bahane ederek soyleyebilirim galiba.
yaz basindan bu yana devam eden joker ve heath ledger guzellemesini yapanlarin the crow'daki draven'i gormezden gelmelerini anlamiyorum.ya filmi izlemediler ya da fena halde reklam bombardimani etkisindeler.brandon lee'nin aman aman bir oyunculuk sergiledigini dusunmesem de bu joker bana cokca eric draven'i hatirlatti.
Bir düzeltme yapayım Habil ve Kabil'in hikayesi için değildi o yprumum. Fabllar için demiştim onu.
Ayrıca Habil ve Kabil kardeşleri yazarken ve okurken hep karıştıran birisiyim. Farkında olmadan yine hata yapmışım. Uyarı ve düzeltme için teşekkür ederim.
Ve bir de Kuran-ı Kerimle alay etmeye niyetim olmadığı gibi haddime de değildir, yanlış anlaşılmasın isterim orası.
@ortega.. Dikkate aldığın için sağol. Yanlış anlama alay ettiğini düşünmedim. Sadece verdiğin örnekte faydalandığın kaynak Kuranda olduğu için okuyanlarda farklı etki bırakabileceğini düşündüğüm için öyle yazdım son cümlemi... Hassasiyetin için teşekkür ederim.
Yorum Gönder