Utanç Verici
Zidane, Kırklareli’nin köyünde minik futbolcularla paslaşıyor... Bu satırların yazarı utanıyor... Aslında utancından yerine dibine geçmesi gerekenler “başkaları” ama ben de sorumluluk hissediyorum demek ki.
***
Ben Fenerbahçe’nin şampiyonluk sevincini Cizre insanından izlemiştim. Bağdat Caddesi vız gelirdi. Bitlis’te Beşiktaşlı gençlerle çay içmiştim. Sinirleri alınmış bir “Çarşı” idi... Hakkari’nin Galatasaraylıları tarafından ağırlanmıştım. “Mektep”in önünden bile geçmemişlerdi ama gördüğüm en has aslanlardı. Milli zaferlerimize Mardinlilerle ayran kaldırmıştım Rıdo adındaki salaş köftecide. Ay-Yıldız’ın farklı bir lezzeti vardı oralarda.
***
Düşünebiliyor musunuz Semih’in, Hakan’ın, İbrahim’in Tunceli’de yürüdüğünü, Batman’ın ilçesinde okul maçını izlediğini, Siirt’in sokak çocuklarına futbol öğrettiğini? Senelerdir her federasyonun, her futbol adamının, hatta her meslektaşımın başının etini yedim “gidin oraya” diye. Birkaç istisna dışında amacıma ulaşamadım. Baktım... Zidane Fransa’dan gelmiş, Yeniköy’ün çocuklarıyla top oynuyor. Utandım.
Ercan Güven / Milliyet
Yazının tamamı için tıklayın
---
Not:17 Nisan 2005'te Kadıköy'de oynan ve Beşiktaş'ın Fenerbahçe'yi 4-3 yendiği maçın ardından yazdığı maç yazısı üzerine kendisini eleştiren bir mail göndermiştim Ercan Güven'e..İnanılmaz bir hızla hemen yanıtladı tüm sorularımı. Sanırım biraz haddimi aşmıştım, ee tabii o zamanlarda daha bir genciz, kanımız kaynıyor, üstüne bir de mağlubiyetin verdiği moral bozukluğunu ekleyince, o tarz bir mail atmam, o dönem için makul karşılanabilirdi belki..Neyse çok kibar bir şekilde yanlış yorumladığım noktaları belirten bir cevap yazısı göndermişti bana. Akabinde hatamı anlayıp, özür dilemiştim kendisinden.. O günden beri ilgiyle takip etmekteyim kendisini. Hala eleştirdiğim yazılar yazıyor tabii ki, ama artık sazanlık yapmıyorum..O zaman kendisi bana "Üniversiteli bir gencin beni bu denli yanlış anlaması çok üzücü" demişti..Bu olay bana iyi bir ders oldu.Artık insanları yanlış anlamama adına daha bir sabırla okuyorum tüm yazılanları, empati yapmaya çalışıyorum..Sizlere de tavsiye ederim..
***
Ben Fenerbahçe’nin şampiyonluk sevincini Cizre insanından izlemiştim. Bağdat Caddesi vız gelirdi. Bitlis’te Beşiktaşlı gençlerle çay içmiştim. Sinirleri alınmış bir “Çarşı” idi... Hakkari’nin Galatasaraylıları tarafından ağırlanmıştım. “Mektep”in önünden bile geçmemişlerdi ama gördüğüm en has aslanlardı. Milli zaferlerimize Mardinlilerle ayran kaldırmıştım Rıdo adındaki salaş köftecide. Ay-Yıldız’ın farklı bir lezzeti vardı oralarda.
***
Düşünebiliyor musunuz Semih’in, Hakan’ın, İbrahim’in Tunceli’de yürüdüğünü, Batman’ın ilçesinde okul maçını izlediğini, Siirt’in sokak çocuklarına futbol öğrettiğini? Senelerdir her federasyonun, her futbol adamının, hatta her meslektaşımın başının etini yedim “gidin oraya” diye. Birkaç istisna dışında amacıma ulaşamadım. Baktım... Zidane Fransa’dan gelmiş, Yeniköy’ün çocuklarıyla top oynuyor. Utandım.
Ercan Güven / Milliyet
Yazının tamamı için tıklayın
---
Not:17 Nisan 2005'te Kadıköy'de oynan ve Beşiktaş'ın Fenerbahçe'yi 4-3 yendiği maçın ardından yazdığı maç yazısı üzerine kendisini eleştiren bir mail göndermiştim Ercan Güven'e..İnanılmaz bir hızla hemen yanıtladı tüm sorularımı. Sanırım biraz haddimi aşmıştım, ee tabii o zamanlarda daha bir genciz, kanımız kaynıyor, üstüne bir de mağlubiyetin verdiği moral bozukluğunu ekleyince, o tarz bir mail atmam, o dönem için makul karşılanabilirdi belki..Neyse çok kibar bir şekilde yanlış yorumladığım noktaları belirten bir cevap yazısı göndermişti bana. Akabinde hatamı anlayıp, özür dilemiştim kendisinden.. O günden beri ilgiyle takip etmekteyim kendisini. Hala eleştirdiğim yazılar yazıyor tabii ki, ama artık sazanlık yapmıyorum..O zaman kendisi bana "Üniversiteli bir gencin beni bu denli yanlış anlaması çok üzücü" demişti..Bu olay bana iyi bir ders oldu.Artık insanları yanlış anlamama adına daha bir sabırla okuyorum tüm yazılanları, empati yapmaya çalışıyorum..Sizlere de tavsiye ederim..
0 comments:
Yorum Gönder