Perşembe, Ocak 01, 2015

Eee sonuç?

Kadını düğün arifesinde nişanlısı terk etmiş, kaçmış gitmiş. Haberi Hürriyet'te okuyorum. Tamamen panik yaşanacak ve dumura uğranacak bir durum. Allah kimsenin başına vermesin demek lazım. Neyse, düğün fotoğrafçısıyla birlikte bir karar almışlar. Nedimeler gelinin etrafında toplanmışlar ve gelinliğini rengarenk boyamışlar.

Terk edilen gelinin açıklamasına bakın.

"Bunun benim için ne kadar özgürleştirici bir deneyim olduğunu anlatamam. İlk boya gelinliğime döküldüğü anda kendimi özgür hissettim."

Görüntüsü de bu.


Ee sonuç? diyesim geldi. O an rahatladın ettin filan. Günün sonunda terk edilen bir gelin olduğun gerçeği değişti mi? Hayır. Gelinliğine boya dökülerek özgürlüğe kavuşma fikri de nedir allasen? Adamdan kurtuldum özgürlüğü mü demek istemiş ne yapmışsa artık.

Hayatta bazen başımıza gelen yıkım niteliğindeki olayları gerçeği unutmadan yaşamak lazım, ki gelecek için ders alasın. Evlenecekken direkten dönüp bekar kalma mutluluğu, kaçan adama nispet mi? Olay ne burada? Hayır, adama nispet ise misal bak o kadar para verdiğin gelinliği ne hale getirdim demekse gaye; o da tutmaz. Adam zaten arkasına bakmadan kaçmış gitmiş. Bekar kaldığına seviniyorsan, özgürlük diyorsan, evlilik fikri bu kadar tutsak edici bir şey ise neden yeltendin? 

Bu Amerikalılar ilginç. Eğer bu düğün fotoğrafçısının PR çalışması değilse şayet, kendini kandırmaca. İnsan psikolojisi uzmanı değilim elbet ama bizdeki "boşver kardeşim, abicim, bacım..." girizgahlı teselli edici cümlelerden çok üstün bir hareket değil bu. İnsan dünyası başına yıkılacak kadar (kaldı ki burada yıkılabilir zor olaydır) kendini aylarca eve kapatsın da demiyorum ancak gelinliğine iki boya fışkırtıldı (zor kelime oldu) diye sinir stresin bittiyse helal olsun diyeceğim ama hiç inanasım gelmiyor. Hepimiz insanız. Yemeyelim birbirimizi.

0 comments: