Bu görüntüyle zor dostum zor

Fenerbahçe yönetimi ve teknik kadrosu taraftarın haftalardır beklediği transferleri yapmadan Vaslui maçına takımı çıkardı. Taraftadaki öylesine bir istek değil tabii. Hazırlık maçlarında da eksikliğini gördüğü yerlere takviye bekliyor taraftar...

Takımı her maç 10 kişi bırakma potansiyeline sahip de olsa önemli bir yerli yıldızı olan Emre Beölzoğlu'nu yitirerek girdi yeni sezona Fenerbahçe. Yeni transferler de yapıldı elbet. Kaleci ve geri dörtlüde milli takım kadrosu buluşturuldu. Böyle yazınca çok afilli gibi duruyor bu cümle, ancak unutmamak lazım Türk Milli Takımı ne defansıyla meşhur bir takım ne de milli takımın en son 2008 yılındaki turnuva dışında ciddi bir başarısı var. Orta sahaya futbol kamuoyunun üzerinde bir türlü hemfikir olamadığı Mehmet Topal geldi. Birçok kişi Emre'nin yerine alındı dese de Mehmet Topal ve Emre arasında oyun olarak ciddi fark var. Topal daha çok iyi bir kesici, defansif meziyetleriyle futbolunu bugünlere getirdi. Emre ise hem defansif hem de ofansif anlamda bu ülkede pozisyonun en iyisi olan yerli oyuncu. Emre'nin aynı zamanda oyunun gidişatına isyan eden bir yapısı da var (bu zaman zaman takımının aleyhine de olsa). Dün geceki maçı seyredenler artık Emre ile M. Topal'ı kıyaslamayı bırakmıştır herhalde. Arada ciddi bir sıklet farkı var zira. Cristian - M. Topal'ın Fenerbahçe için o bölgede ideal ikili olması imkansıza yakın. Topal'ın orta sahanın ilerisinde çok önemli işler yapmadığı malum, Cristian ise çubuklu formayla dağınık saçları misali bir performans sergilemekte geldiğinden beri. İzleyenlere bazen "ah vah" dedirtiyor, bazen ise "vay be!" Koskoca Fenerbahçe'nin Cristian'ın keyfini bekleyecek şekilde maç yapması, gün geçirmesi, sezon bitirmesi herhalde abes olur. Vaslui maçında da görülmüştür ki, her ne kadar rakip fiziksel anlamda birkaç adım önde de olsa, Fenerbahçe'nin orta ikilisi top kullanma becerisi kısıtlı oyuncular. Bir de bunların yanına dün geceki görüntüye eklenen, topu alırken ve topla çıkmayı denerken pres yeme durumları da eklenince Fenerbahçe orta sahası iyice defolu göründü. Bu ikiliyle Avrupa kupalarında tur geçmeyi ummak fantezi olur.

Fenerbahçe dünkü kötü görünümünü komple bu iki oyuncunun üstüne yıkmak haksızlık gibi değerlendirilebilir. Bazı eklemeler yapmak lazım. Örneğin; yeni transfer Hasan Ali'nin de şu haliyle maç kadrosunun daimi elemanı olması zor. Hücum bölgesinde Fenerbahçe'nin elindeki Semih - Sow ve Bienvenu üçlüsü konusunda Aykut Kocaman artık net bir karar vermeli. Oynadığı sistemin bir numaralı hücumcusu, en ilerideki adamı kim olacak? Vaslui maçında topu tutar, geriden gelenlerin hücuma katılmasında süreyi ayarlamada yardımcı olur diye Semih Şentürk'ü tercih etti ama ortadaki oyuncuların neredeyse hücuma sıfır katkı verdiği bu görünümle Semih iyice cılız kaldı.

Kuyt çok yerinde bir transfer. Gün geçtikçe gerek taktik disiplini gerekse de takım arkadaşlarına alışmasıyla takıma ciddi katkı verecektir. Maç kondüsyonunun düzelmesiyle bu senenin olumlu anlamda sıkça konuşulan isimlerinden olacak.

Fenerbahçe'nin en çok tartışılan ama bir şekilde çoğu maçta kurtarıcısı olan Alex dün yine "siz konuşun, ben yine kurtarırım" diyerek takımı mağlubiyetten kurtaran golün asistini yaptı. Emre veya o kalitede bir oyuncudan yoksun orta saha ile Alex ne kadar bu takımı sırtlayabilir? Cevaplanması gereken soru bu. Aykut Kocaman'ın kafasında hep bu soru dönmeli.

Bu yazı yazılırken Fenerbahçe borsaya Yobo ve Krasic için görüşmelere başlandığını bildirdi. Yobo takımı ve sistemi bilen biri. Bonservisinin alınması yerinde bir hareket. Krasic ise iki sene önceki halinde değil, bu bir. İkincisi, Fenerbahçe'nin dün gece de görüldüğü üzere esas sıkıntısı orta sahanın ortasında hem teknik hem de savaşçı adam ekslikliği olması. Krasic'i alırken düşünülen şey Kuyt'un forvette denenecek olması mıdır? Öyleyse bir nebze daha anlaşılabilir bir hamle olur. Elbette takımı M. Topal - Cristian ikilisinden oluşan zayıf orta alan görüntüsünden kurtaracak transferi veya transferleri yapmak kaydıyla.

Velhasıl kelam, Fenerbahçe deplasmanda turu geçebilir mi? İlk yarıdaki görüntüsüyle çok zor, ikinci yarıdaki Mehmet Topuz'un hırsıyla biraz değişen çehresiyle ise ancak "belki" denebilir. Deplasmandaki maçta rakım faktörüyle birlikte daha zor bir maçın Fenerbahçe'yi beklemesi olası. Fenerbahçe ise orada yine Alex'in kurtarıcılığına dilenecek gibi görünüyor ya, hadi hayırlısı.


fotoğraflar: Fenerbahce.org

not: bu yazı ilk olarak Medyaspor.com'da yayınlanmıştır.