Salı, Eylül 28, 2010

Sami Yen'e Veda




6 tane gol attığınız maçta çıkan çatlak sesler pek kaale alınmaz gibi gelse de sormadan edemiyor insan bazı şeyleri...

Sezon başından beri organizasyon sorunu olan bir takım olarak, organizasyonun "o"suna bile sahip olmayan, ligin dibine demir atmış Kasımpaşa'ya atılan 6 gol aldatıcı değil midir?

Bu maçtan sonra Bilica'nın Fenerbahçe formasını bir daha giymeyeceğini söylenebilir mi? N'olur söylensin!

Hadi, Volkan düğündü dernekti, eski başkan ile şu anki başkan arasında kalmaktı gibi derin(!) mevzularla boğuşmaktan kafa olarak bu maçı hazırlanamamış, peki defanstaki diğer isimlere ne demeli? Lugano'nun aklı hakkaten de Lazio'da mı? Veya Santos bu haliyle nasıl Brezilya Milli Takımı kadrosuna girebiliyor yahu? (Gökhan Gönül'e önceki maçlardan dolayı bu maçlık torpil geçiyoruz, evet)

Orta sahada Emre dışında gayret gösteren oyuncu çıkmayacak mı? Emre'nin durduğu zamanlar duran, o gayret gösterdiği zaman hareketlenen takım olma hüviyetinden ne zaman kurtulacak Fenerbahçe?


Olumlu şey hiç yok mu? Var elbette.

Alex formuna kavuştu. Alex gol atıyor, attırıyor. Ve "Alex koşmuyor" yani...

Niang ise ten rengi sayesinde kazandığı sempatiyi; gayreti ve golleriyle taçlandırıyor.

Dia fizik kondüsyonunu arttırırsa ve tabii böyle boş alanlar bulabilirse, "şovunu yapar hafız" dedirtiyor.

Ali Sami Yen'e öyle ya da böyle 6 golle veda etmek güzeldir demek kalıyor geriye bir de.

Yukarıdaki pankart da güzeldi. Pankart da ismi zikredilen adam da güzel adamdı vesselam...

foto: Fenerbahce.org
foto (2): ntvspor.net


8 comments:

linguisticsfc dedi ki...

bu ten rengine olan sempati herhalde sadece türkiyede var olan birşey..)

Supernaut dedi ki...

Kimse kusuruma bakmasın da, Dia-Emre-Niang bir taraflarını yırtıp maçı kurtardıktan ve 2 fark sağlandıktan sonra, assolist edasıyla ortaya çıkıp dağılmış bir takıma son yarım saatte şov yapmak formunu yakalamaksa, ben almayayım öyle Alex'in formunu. 100 yaşından sonra fazla form bulacağını da zannetmiyorum.

Ama tabii ki o bir Fenerbahçe ikonu ve mazisi yeter. Bu sezon zaten lig ve kupa kaldı, Alex'in ölüsü (ki şu andaki manzara budur) yeter bu ikisine. Sezon sonu da muhteşem bir jubile inşallah, atıyorum 10 sene sonra da takımın başında görmeyi herkes ister Alex'i.

Bir de Yobo gerçeği var ki, adam oynayınca Lugano'da kendine geliyor.

Bilica sezon ortası biletini ben alacam, lütfen git, Baroni'yi de al git.

Adsız dedi ki...

Bir insanın ölümüne üzülmek başka şey, tribün olarak pankart açmak başka... Fenerbahçe tribününe nasıl bir güzelliği dokunmuş acaba Alpaslan Dikmen'in?

Adsız dedi ki...

Fenerbahce tribunu sadece kendisine faydasi dokunani sevmeli zaten evet. Hatta sevmese bile saygi duymamali kesinlikle.

Sıradanbirblog dedi ki...

Niang ve Dia'nın katkıları ve potansiyellerine inanmak için sanırım biraz daha maça ihtiyacın var.
Alex'e gösterdiğin vefa ve saygıya saygı duyuyorum. Bizi çok gururlandırdı. Ama artık takımımızda bayrağı en ileri taşıyan oyuncu olamayacağını düşünüyorum.
Yinede arada harika klas dokunuşlar yapabilir. Umarın bu rolü kabül eder ve katkı verir.

Ortega dedi ki...

İnanmadığımı nerden çıkarttın ki?

Sıradanbirblog dedi ki...

''Niang ise ten rengi sayesinde kazandığı sempatiyi; gayreti ve golleriyle taçlandırıyor.

Dia fizik kondüsyonunu arttırırsa ve tabii böyle boş alanlar bulabilirse, "şovunu yapar hafız" dedirtiyor.''
bu cümlelerini böyle yorumlamıştım.
sanırım yanlış anlamışım.

Sevgiler.
İyi yazılar.

Adsız dedi ki...

Gereksiz pankart için emeği geçenlere teşekkürler...söz konusu şahıs nefes aldığı sürece ağzı ishal olmuşcasına sallamıştır köşesinden Fenerbahçe'ye...bizden uzak Allah'a yakın olsun...Güzel insan falan değildi kusura bakmayın...