Her ne kadar şu an bir eğitim kurumunda öğretmen olarak vazifeli olsam da, bir yandan da Kpss'ye hazırlanmaya çalışan bir öğrenciyim. Çok sistemli çalışamıyor oluşum ve en son bundan 10 sene önce Lise1'de görmüş olduğumdan, matematik konusunda ciddi problemlerim var. Daha makine soğuk yani, ısınamıyor daha yalın bir ifadeyle. Bugün girdiğim en son Kpss denemesinde yine 10 soru yapabildim (toplamda 30 soru var). Daha fazlasıyla uğraşmak istemedim. Böyle tabir-i caizse, matematiği şu an bünyemin kaldıramadığını düşünüyorum. Daha doğru bir ifadeyle, "alışmadık bünyede matematik durmaz", demek gerek. Neyse, nereden çıktı bu matematik, bünye vs. diyenler olmuştur. Efendim, şimdi bakıyorum, resmi sitede hanidir bi Emre'yi şirin gösterme, sevmeyene sevdirme çabaları filan var. Lakin bunlar yetmezmiş gibi, bi de Emre'yi "bir gün efsane olacak abisi" modunda sunmaya başladılar. Sistematik duyarlılaştırma demek lazım buna. Uydurdum ama oldu sanırım.Evet, Emre bu sene Fenerbahçe adına sahada en çok mücadele eden oyuncudur, sezon başından beri takımın en iyi ismidir. Bunları kabul ediyorum elbette. Fakat, Emre'yi şirin gösterme ve efsane payesine yaklaştırma komedisi nereden çıktı? Hayırdır?
Hele bir Emre'den önce Fenerbahçe'de efsane olan ve bugün hala efsane diye anılan futbolcuları hatırlayın. Ondan sonra, "yahu, biz ne yapıyoruz?" diyecek misiniz bakalım? Emre'nin bünyesine Fenerbahçe'nin efsanesi olma bol gelir. Bunu görememek de ilginç.
Papazın Çayırı'ndan Rehavet geçenlerde, "Emre'nin takımın en iyisi olmasından rahatsızlık duyan tek ben miyim?" diye sormuştu. Yalnız değilsin Rehavet kardeşim, sesimi çıkardığım an tepeme binecekler var belki çevremde ama yine de "yalnız değilsin, ben de varım" diyorum.
Son olarak yazının sebebini tam olarak idrak edemeyenler olursa, önce aşağıda linklerini vereceğim yazıları okusunlar, ondan sonra "neden Emre'ye böyle bakıyor oluşumuzu" sorgulasınlar demek lazım. Ödeviniz, şayet kabul ederseniz, önce bu yazıları okumaktır. Üşengeçlikten ve de aynı şeyleri tekrar tekrar yazmak artık hoşuma gitmediğinden, Emre'ye bakışı benimle aynı olan abilere, kardeşlere yönlendiriyorum blogun okurlarını.
Kolay gelsin.
not: başlık için de Emre'nin elindeki gazetenin manşetinden esinlendiğimi itiraf edeyim.
13 yorum:
Fenerbahçe kaptanlığı ve Efsaneye dikiz yazılarını okudum ve efsaneye dikiz yazısını çok beğendim kısa ve öz.emre ye gelince nefret ettiğim futbolcuların başında gelir bi ısınamadım bu adama,ama mücadelesini takdir ediyorum.ama gelipte kaptanlığa buna verenler gerçek Fenerbahçeli aydın örs'ü yollayanlardır. Kimilerinin gözünde efsane olur ama biz gerçek taraftarların gözünde efsane olamaz.Bir uche bir okocha olamaz benim gözümde...
kimse bir senede efsane olmaz. Her taraftar kimin efsane olup olmadığını biliyor zaten de bu emre nin en iyi oynayan oyuncu olmasından rahatsız etmek nedir? bu adamı mucadelesi için alkışlamak bu kadar mı zor.
gs'de oynarken bir maçta yardımcı hakemin kararına sinirlendikten sonra ona "sen Fenerlimisin?" diyerek küfür ettiği maçtan dolayı olabilir.yada ne bileyim o dönemlerde Fenerbahçeye ettiği küfürlerden dolayı olabilir. ortega daha iyi bilir. kendi daha iyi cevap verecektir. tümer ve fatih akyeli nasıl içime sindiremediysem, emreyi de sindiremedim. isterse kupa finalinde kupayı getiren golü atsın. içime sindiremem onu. üzerindeki formadan dolayı ona küfretmem ama sindiremem işte. iki kere iki dört. gol atınca sevinirim, Fenerbahçenin golüdür o atılan gol. ama hiçbir güç bana stadda emreyi bağrına basarcasına tribüne çağırttıramaz. o kadar!
Bombadil'e katiliyorum. Hele verilen linklerden birinde Canarino'nun dedigi gibi asil elestirilmek istenen yonetim ise Emre'yi kullanmak neden?
Özgür, ironi mi var bu soruda? Emre'yle ilgili tasarruflarda kimin parmağı var? Bizim manav Hayri abinin değil herhalde. Elbette ki yönetime yapılan bir eleştiridir bu. Neden Emre eksenli olduğuna dair sorulan soruya ise başka bir soruyla yanıt vermek isterim. Neden Gökhan Gönül, Selçuk Şahin, Semih Şentürk, Özer Hurmacı değil de Emre Belözoğlu acaba?
Hiç kurcalamasalar belki zamanla taraftar benimseyecek Emre'yi.
emre'yi benimsememekte direnenler, onu tribünlere bağıra çağıra çağırmak istemeyenler herhalde onun yerinde maldonado, josico, selçuk, deniz barış gibi futbolcuları izlerken çok mutlulardı..
şahsen ben fatih akyel'i de tümer'i de benimsemiştim ikisi de doğuştan fenerli gibi sahada mücadele etmişlerdi keza emre'de öyle. acaba real madrid taraftarı da zamanında "yaa bu figo'yu da bi türlü içime sindiremiyorum" demişmidir ya da city taraftarları "takımın en iyisinin tevez olması bana çok koyuyor" diyor mudur?
Fener taraftarının mezhebinin böyle genişlemesi de tek beni mi korkutuyor acaba? yav ortega bi de FB Tv'de ve kulübün içerisinde çalışan gslilerle ilgili de yazı karalasanıza. şimdi sen onları yazınca bu kez de biz gslileri de benimsedik. dokunmayın aslanlarımıza diyenler çıkar mı? çıkar herhalde. vazgeçtim o zaman. yazma abicim.
eğer ben bugün sahadaki mücadeleden dolayı sadece emre belözoğlu'nu alkışlamak zorunda kalıyorsam bu emre'yi benimsediğim değil fenerbahçe'nin içinde bulunduğu vahim durumu anlatır.
kimse kimseyi kandırmasın. bu tribün bu taraftar ne emre'yi benimser ne de emre türevindeki futbolcuları.
fenerbahçeli olmak demek de sadece o formayı giyip sahaya çıkmak demek değildir.
ben yıllar sonra volkan'ı değil bjk'ye gitmesine rağmen rüştü'yü hatırlayacağım.
tıpkı emre'yi, tümer'i, fatih akyel'i değil de hala uche'yi, müjdat'ı, rapaiç'i hatırladığım; hiç görmesem de hala can bartu'yu lefter'i andığım gibi.
FBTV'de çalışan galatasaray'lılarla takımın en önemli isimlerinden birini bir tutmak ne kadar mantıklı acaba?
teşekkür ederim sevgili ortega.. bizim gibilerin var olduğunu elbette biliyordum ama yine de işkillenmeden duramıyorum o adam o bandı koluna takıp, o güzelim çubukluyla poz verdikçe.. ne diyeyim, devrimiz geçiyor herhalde.. endüstiriyel mendüstiriyel bi şeyler diyolar ya, biz hala asya tipi üretim tarzı futbolunda kalmış olacağız..
sevgilerle
bu fener bu tribün emre'yi benimsemez diyenler ya tribüne gitmiyorlar ya da orası başka bir tribün...
sözüm elbet sana değil herbkubilenadam...
sadece bu işlerin nasıl geliştiğini biliyorum... sene başında emre gelirse kombine almam diyip yanı başımda emreee diye canhıraş bağıran adamı birebir bildiğim gibi...
benim tavrım kayser'e yakın... golden sonra adını haykırmadım tıpkı şampiyonluk zamanı memleketinde yan gelip yatan carlos'un adını o gün bugün haykırmadığım gibi...
ayrıca emre'nin takımın en iyisi olması falan da safsata... kaç asisti var kaç golü var... o çeneyle nasıl bu kadar iyi deniyor, oraya buraya anlamsızca koşmak hemen her pozisyonda şimdi atılacak diye korkutmak iyi futbol mu?
fenerbahçe'nin de fenerbahçeli'nin de çok düşünmesi lazım, biz ne yaptık da bunları hak ettik diye...
bu takım emresiz de olurdu da bu takım fenerbahçe denilen asıl şeyi yaratan şeysiz olmaz...
kimileri ona ruh der, kimileri büyüklük...
siz ne diyorsunuz?
Emre'nin en iyi olması elbette sayısal istatistiklere dökülebilecek türden bir tespit değildir. O konudaki lider açık ara bellidir. O da Alex'tir. Burada Emre'nin en iyi olması derken söylenmek istenen şey, sahada skorun gidişatına isyan eden ve oyunu ısrarla dikine oynayan (buna pozitif futbol da diyorlar malum) tek kişinin Emre olmasıdır.
Yorum Gönder