Pazartesi, Eylül 14, 2009

Bursaspor 0 Fenerbahçe 1

Fenerbahçe için "en zorlu" kategorisinde görülebilecek iki deplasman var bu sezon. Biri Diyarbakırspor, biri de Bursaspor. İkisini de kayıpsız atlattı Fenerbahçe.

Şimdi muhtemelen çok emin bir yorum olmuş diyenler çıkacaktır ama buradaki "en zorlu"dan kasıt, sadece rakip olarak görme anlamında değildir. Saha dışı etkenler bakımındandır aynı zaman da. Diyarbakır malum sebeplerden dolayı çok zor bir deplasmandır Fenerbahçe için. Zaten şundan birkaç hafta önce yaşananları hepiniz gördünüz. Demek istediğim şeye kanıt olmuştur orada yaşanan her şey. Benzeri olaylar başka stadlarda da yaşanır ama en uç noktada yaşanan yer olduğu için Diyarbakırspor deplasmanı zordur Fenerbahçe için.

Bursa deplasmanı da gerek stadın yapısı gerekse de tribün atmosferi bakımından bence bu ligdeki en zorlu deplasmandır. En azından biz Fenerbahçeliler için öyledir diyelim yahut. Gerçi Bursaspor'un kendi evinde en son bir lig maçında geçen sene Kasım ayında kaybetmiş olması da yeterince mühim bir işarettir herhalde buna.

Maça dönecek olursak, bu maçta Fenerbahçe'nin en çok aradığı adam şüphesiz problem adam Emre'ydi. Kendisini malum sebeplerden ötürü pek sevmediğimi defalarca kez yazdım buradan ama bu sene takımın en iyisidir. Bunu görmezden gelemeyiz. Emre'nin eksikliğinde orta alanda oyunu dikine oynayacak adam sıkıntısını çekti Fenerbahçe. Bu da kontra toplarda beceriksizliğe yol açtı şüphesiz. Bu bölgedeki Cristian ve M.Topuz çok sıradan oyuncular. Cristian topu 10 metre öteye atamıyor. Bu yüzden daha çok yan ve geri pasları tercih ediyor. M.Topuz ise belki de ilk onbir çıkmış olmanın verdiği heyecanla, "etliye sütlüye dokunmayayım aman, yoksa hata yapar madara olurum" derdindeydi.. Bonservisine o kadar para saydığınız bir adamın bu kadar sıradan gözükmesi, endişe vericidir. Biz bu kez iyi niyetli yorumlayalım olayı ve yukarıda söylediğim sebepten kötü gözüktüğünü düşünelim.


Esasında maçı yorumlamak da güç olacak. Zira hakem maçın önüne geçmiştir. Bir futbol müsabakasında, hakem maçın önüne geçiyorsa, o hakem başarısızdır. Dünkü maçın hakemi de çok kötüydü. Futbol yumuşakların oyunu değildir, tamam ama, haddini aşan sertlikte bir maç oldu. Sertliğe destur verirken ölçüyü kaçırırsanız, daha sonra hakeme elini kolunu sallayan da olur, üzerine yürüyen de.. Maçın ağırlığını kaldıramadı Deniz Çoban. Hatta şu haliyle mahalle maçı yönetse, onun bile ağırlığını kaldıramayacak gibi gözüktü.

Hakemin dengesiz tavırları ve kararları Fenerbahçeli oyuncuları çığırından çıkardı belki de ama, sürekli olarak Fenerbahçe aleyhine verilen her kararın ardından hakemin üzerine çullanmayı, sevimsiz buluyorum. Galatasaray'ın 4 yıllık serideki başarısında da böyle sevimsiz duran hatta bir rakipleri olarak beni gıcık eden hakem didişmeleri çoktu. Ona "tu kaka" derken, tuttuğum takımın futbolcularının yaptığı benzer hareketleri görmezden gelemem. Umarım bu anlamsız hareketlerden çabuk kurtuluruz.

Tekrardan maça dönecek olursak, maçın 70.dakikasında Semih'i oyuna almak dışında başka bir planı olmadığını düşündüğümüz Daum'a hoşgeldin demiştik, geçtiğimiz haftalarda. Dün gece bizi hayli şaşırttı. İkinci yarıya değişikle başladı. 70.dakikadan önce ikinci değişikliği yaptı ve Güiza'nın döküldüğü maçta, aynı zaman da Fenerbahçe'nin ileride top tutmasını sağlayacak yegane isim olan Semih'i oyuna almayı hiç düşünmedi bile. Türk Milli Takımı'nın golcüsünü yedek kulübesinde oturtan bir takım olduk. Bravo! Başarıya giden yol, yedek kulübesinin zenginliğinden geçer demiştik geçmişte ama Semih'e sıra gelmeyecek kadar zengin olmayı bünyelerimiz kaldırmayabilir. Umarız, Herr Daum geçmişte yaptığı gibi bundan sonraki maçlarda bizlere Semih'i göstermemezlik yapmaz.


Bursaspor'da Sercan'ı özellikle izledik tabii. Lakin Fenerbahçe iyi kapandı. Boş alan bırakmadı Bursaspor forvetlerine. Haliyle etkisiz göründü genç Sercan. Kendisini iyi kapanan takımlara karşı geliştirmenin yollarını aramalı deriz naçizane.

Son olarak Alex..Alex..Alex diyoruz.. Bambaşka bir adam. Golde topu kontrol edişi, ve sağ ayağıyla topu köşeye harika bırakışı.. Tek kelimeyle "muazzam".


İyi ki varsın Alex! Sen gittiğinde ne yapacağız? Düşünmek dahi istemiyorum.

7 comments:

sallanyuvarlan.blogspot.com dedi ki...

Hakem tam bir fiyaskoydu ,az kalsın bütün takıma kart verecek diye korktum.Memet topuzdan her ne kadar nefret etsemde,başarılı oyun çıkardı kabul etmek gerek.Oyuncu değişiklerinde daum yanlış karar verdi.Önemli olan bu maçtan 3 puanla ayrılmaktı ve ayrıldık.Korktuğum deplasmanlardan biriydi Bursa,bunu da atlattık.Tabi bursa taraftarlarını daha söylemedim,taşları atmışlar bizim tribüne.Ulan varya...

Adsız dedi ki...

Rıdvan Dilmen bloguna konuk oldu galiba copy paste çünkü bu.

Ortega dedi ki...

adsız,

Rıdvan Dilmen, Daum'un taktisyenliğini beğenir, ama ben beğenmem.

Yeterli bir cevap oldu mu?

Major dedi ki...

hocam yapma topuz'u bende sevmem ama bu maç gayet iyi bir performans gösterdi. uzun süre sonra bir orta sahamız olduğunu hissettim. uzun süre sonra o bölgede dikine oynayan bir oyuncu izledik. tamam yaptığı hatalar vardı ama çektiği şut bile yıllardır o bölgede oynayan adamlardan görmediğimiz türden. sanki maldonado ya da josico'yu tarif ediyor gibisin.

emre döndüğünde orta sahada bence topuz-emre ikilisi oynamalı. böylece solda santos'a yer açılmış olur.

keşke sahada varlığı ile yokluğu bir olmayan deivid'i, ilk yarı ayağına gelen her topu öldüren vederson'u ya da yine ruhsuz bir maç çıkan kazım'ı eleştirseydin topuz'a gelene kadar.

tümer'i de sevmiyorduk ancak 100.yılda bize çok faydalı olmuştu. keza emre'de geçen sezon da bu sezon da takımın en iyilerinde. topuz'da ilk 11'e alışınca bize çok faydalı olacaktır. ozer'i de sağa monte ettik mi çok güzel olmaz mı aşağıdaki kadro?

volkan
gökhan lugano bilica carlos
özer emre topuz santos
alex
guiza(70 sonrası semih)

umarım daum ilerleyen günlerde kazım inadından vazgeçip bu kadroyu sunar bize, emreyi topuzu yan yana oynatır. selçuk gibi adamlara forma yüzü göstermez de rahat galibiyetler almaya başlarız..

Adsız dedi ki...

Guiza topu attığı için sarı gördü yanlış mı
Alex o sırada hakeme omuz darbesi yaptı sarı mı kırmızı mı
Santos arkadan düşürdü sarı gördü yanlış mı
Lugano'nun ilk sarısı yanlış olabilir devamında 2.sarıyı görmeli mi evet
M.topuz kart görmeli mi evet
K.kazımın kartı doğru mu evet kendini attığı için 2.sarıdan atılmalı mı evet
Guizanın sarısı var kendini attı mı evet 2.sarıdan atılmalı mı evet
E nasıl Fb hakemden şikayetçi
Gökhan gönüle çıkan kart yanlış e başka

genncer dedi ki...

adsız git kendi blogunda yorum yap , rakip takımdan da bahset biraz istersen sana kalsa macı bitiremezdik.satılmış hakemlere rağmen ayaktayız geliyoruz ya asıl size koyan o..

WarBlood dedi ki...

Maçı izlemeden,sadece fb'li oyuncuların itirazlarını görmüş olsam,bu adamların,ya golleri verilmedi,ya penaltıları verilmedi,ya da yüzde yüzlük golleri ofsaytla kesildi derdim.Ama onca galeyanın nedeni basit fauller :) Tamam Lugano'nun yaptığı harekette bırakın sarı kartı bana göre faulde yok,Alex'in pozisyonunun faulle ilgisi yok ama bu kadar tepki çok abartılıydı.Ayrıca bu pozisyonlar nedeniyle fb'li oyuncuların kart gördüğüde gerçek ama saha içinde verilmeyen o kadar faul var,her oyuncu bu derece itiraz etse işin içinden çıkılmaz,saha savaş alanına döner.Ayrıca Gencer arkadaşımıza bir şeyler söylemek istiyorum,satılmış hakemlere rağmen yolumuza devam ediyoruz demen çok komik olmuş.Evinizde oynadığınız Sivas ve Manisa maçında rakip takım aleyhine çalınan düdüklerin,galibiyetinizde önemli rol oynadığını elbet sende görüyorsun,ama işine gelmiyor büyük ihtimal.Maçla ilgili konuşmak gerekirse fb çok önemli bir galibiyet aldı.Milli takımdan yorgun dönen oyuncuların çokluğuna ve TSL'nin en zor deplasmanına çıkmasına rağmen bana göre rahat bir galibiyet aldı.Takım daha çok defansif oynadığından Bilica takımın en iyisiydi.Görülen o ki GS ve FB kolay kolay puasn kaybetmeyecek...