Çarşamba, Ekim 08, 2008

Son Günlerin Yükselen Trendi Lazio Sempatisi Üzerine Bir Yazı


Fifa 99 oyununu hatırlayanlar çok iyi bilirler ki, Fifa serisi arasında yeri çok farklıdır Fifa 99'un. Birçok kişi-ki bunlardan biri de benim- daha sonra gelen Fifa oyunlarından 99'daki oyunda aldığı zevki alamamıştır. O dönemki Fifa oyununda -kanımca- en önemli takımdı Lazio. Kadrosu müthişti. Oyunun oynayanlar tereddütsüz Lazio ile oynamak isterdi. Sinisa Mihajlovic, Alessandro Nesta, Marcelo Salas, Pavel Nedved gibi isimlerin yer aldığı kadroyla oynamayı tercih etmek gayet normal bir şeydir zaten. O dehşet kadronun 1999-2000 sezonunda Serie A'da şampiyon olduğunu da hatırlatalım. Bu tarih kulübün 100. yılına denk gelmektedir bu arada..

İşte o Lazio ya da S.S Lazio (yahut kulubün renklerinin İtalyancası olan 'Biancocelesti' işte) , Fifa 99'la kazandığı sempatinin büyük bir kısmını, sonraki yıllarda kaybetmişti. Elbette Lazio'yu her bir daim sevenler vardı(r), amma ve lakin, sonraki dönemlerde Milan'ın, Juventus'un ve kısmen Parma'nın Avrupa futbolunda ciddi manada söz sahibi olması Lazio'yu bir anlamda geri plana itmiş oldu. Bu arada 1998-99 sezonunda Lazio'nun Uefa Kupa galipleri kupasını kazandığını söylemeyi unuttuk. Onu da es geçmeyelim. "Lazio ne zaman Avrupa'da iş yapmıştı da, daha sonra gözden düştü?" şeklinde soranlar olabilir belki. Önceden durumu belirtelim ki, kafalarda soru işareti kalmasın.

Aslında Lazio'nun 99 yılındaki başarısından bahsederken, öncelikle o döneme gelene kadar kulüp için çok önemli olan bir ismi anmak gerek.O isim Sergio Cragnotti. İtalya'nın önemli iş adamlarından olan Cragnotti, 1992 yılında Calleri'den devralıp girdiği Lazio tarihinde çok önemli bir yere sahip. Gelmesiyle birlikte başlayan transfer rüzgarı, takımı Serie A'da zirveyi zorlayan bir konuma getirdi. Yüksek fiyatların döndüğü transferlere imza attı döneminde. Bu oyunculardan bazıları Juan Sebastian Veron (18 milyon £), Christian Vieri (19 milyon£),ve Hernan Crespo'ydu (35 milyon £).

Lazio 1993 yılında ligi 5. sırada tamamladı. 1994 yılında 4. oldu, 1995'te 2. sırada, 1996'da 3. ve 1997'de ise 4.sırada tamamladılar ligi. Bir sonraki sezon şampiyonluğu 1 puanla Milan'a kaptırmışlardı. Lazio, Serie A'da zirveye oynayan bir ekip konumuna gelmişti artık. Yukarıda da belirttiğimiz gibi 98-99 sezonunda Uefa Kupa galipleri kupasını müzesine taşıyan Lazio, nihayet kuruluşunun 100.yıl dönümünde müzesine İtalya şampiyonluğunu da eklemişti. Bu Lazio'nun kazandığı ikinci İtalya şampiyonluğuydu aynı zamanda ve günümüzün ünlü teknik adamlarından Sven-Goran Eriksson takımın teknik adamıydı o dönemlerde.


Biraz da kulüp taraftarına değinmek gerek.Ülkede yapılan bir araştırmaya göre %3,5'lik oranla Lazio, İtalya'nın en çok taraftarı olan 6. kulübü. Ezeli rakipleri ise şehrin diğer takımı Roma. Lazio takımının en büyük grubu, ya da tribüncü jargonuyla kulübün en büyük ultras grubunun adı "Irriducibili Lazio" . Grup 1987 yılında kurulmuş ve yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz maskotlarının adı "Mr. Enrich". Derby Della Capitale'nin en önemli figürlerinden biridir bu grup. Tabii ki ezeli rakipleri olan Roma'nın taraftar grubu AS Roma Ultras'la birlikte diye bir hatırlatma yapalım.

Avrupa tribünlerini takip edenler iyi bilir ki, Lazio taraftarı "sağcı" kesimden oluşur. İtalyan tribünlerinde sağ-sol mevzusu bol olduğu için, bizdeki sağcılıktan, farklı olarak Lazio taraftarının icraatlerini bu bağlamda "faşistlik" diye değerlendirenler de vardır. Roma tribünlerindeki Yahudilere Auschwitz'i hatırlatan pankartlar yapmak, ve birkaç yıl öncesine kadar zenci futbolculara karşı duruşlarıyla adlarından sıkça söz ettirmişlerdir. Somali'li bir anneden doğan Fabio Liverani'nin Lazio'da oynamasıyla tribünlerin bu tarz yaklaşımları sona ermiştir. Gariptir aslında Lazio tribünleri. Bir bakmışsınızdır Irak bayrakları açarlar , ya da Filistin için açılan bir pankart vardır tribünlerinde..Öte yandan, meşhur Sırp lideri Arkan'ın posterini de görürsünüz tribünlerinde. Sanırım bu konuyu şimdilik fazla deşmemek lazım..

Lazio, Avrupa futboluna birçok önemli isim sunmuştur. Bunların arasında şüphesiz en önemlilerinden biri futbolculuğunun yanı sıra siyasi görüşüyle de sık sık gündeme gelen Paolo di Canio'dur. Tribüne verdiği faşist selamının yanında, bir maçta rakip kalecinin sakatlandığını görüp, topu boş kaleye göndermek yerine eline almış ve oyunu durdurmuştur. O da Lazio tribünleri gibi garip bir adamdır. Lazio tribünleri di Canio'yu çok sever. O da kramponlarına "Curva Nord" yazdırarak gösterir bu sevgisini.

Lazio'nun geçmişiydi, transferleriydi, kupalarıydı, tribünleriydi, di Canio'ydu derken, dönelim günümüze. Serie A'da 6. hafta maçlarının ardından puan tablosunda en üstte yer alan takım Lazio. Sadece şu an ligin lideri olmasıyla değil, oynadığı futbolla da adından tekrar söz ettirmeye başladı Lazio takımı. Bilhassa Zarate ve Pandev ikilisinin uyumuyla birlikte Lazio etkili bir futbol ortaya koyuyor. İtalyan futbolunun ünlü isimlerinden Arrigo Sacchi de Lazio'nun futbolunu beğendiğini," Onların dini total futbol. Peygamberleri de Zarate ve Pandev" sözleriyle açıklamış.

Avrupa futboluyla ilgilenenlerin son zamanlarda maçlarını ciddi manada takip ettiği bir takım haline geldi Lazio. Tekrardan sempati toplamaya başladı. Bunu da ortaya koydukları güzel futbola borçlular elbette. İnsanlar yaptıkları futbol muhabbetlerinde Lazio'nun futbolunu konuşuyorlar. Onlar güzel oynadıkça, şampiyon olma ihtimali üzerine konuşuyorlar. Lazio 10 yıl önce kazandığı sevgiyi, sempatiyi tekrardan kazanıyor gibi. Yazının başlığına gönderme yaparak soralım:Bakalım son günlerin yükselen trendi olan Lazio sempatisi artmaya devam edecek mi?

12 comments:

Adsız dedi ki...

insallah bole devam ederler hoca. nerde eski lazio nerde eski juve, insan ozluyor bu 2 takiminda 2000lerin baslarindaki hallerini. siyasi muhabbetleri desmedigin iyi olmus, cunku lazioyu severim juveyi severim, reali severim diyince direk faso diyen insanlar varki daha 3 gun once bir tanesini tokatlamak zorunda kalacagim bir sekilde direk siyasi muhabbete cevirdi durumu. :)

herkesin siyasi gorusu kendine kardesim ama su eski haline donse biraz daha guzel olacak, onceden kimse futbol ile siyaseti gostere gostere yan yana getirmezdi, nerde o gunler (gerci bunda lazio taraftarlarininda sucu var ya neyse:P)

Ömer dedi ki...

Lazio sempatizanliginin cogalmasi elbette sevindirir ama umarim bu ozenti Livornoculuga donmez. Ki sanmiyorum da donecegini aslinda.

Guzel yazi olmus, ellerine saglik.

Ömer dedi ki...

http://img529.imageshack.us/img529/4255/103748kj3.jpg

Di Canio abimizin bu resmi de guzeldir bu arada.

U.Ç.K. dedi ki...

cok güzel bir yazı olmuş,resmen analiz etmişsin Lazio'yu Bülent abiden sonra senden de böyle yazılar görmek sevindirdi gercekten,,
Eline sağlık.

Unknown dedi ki...

@ömer: özenti livornoculuğa dönmeyeceği kesin. şimdi sebeplerini yazmak uzun sürer, ama "livornoluyum" diyenler de biliyor bu gerçeği

Adsız dedi ki...

kardes konuyla alakasi yok fenerlisin onunda konuyla alakasi yok da bir besiktas yazisi yazmayacakmisin ya? ne acetodan ne senden ne de tardiniden bir yazi var hani su son 2 ayda besiktasta olan biten diye 2 kaptanin kavgasi sinan engin olaylari ertugrulun istifasi metalist maci simdide denizli sergen felan durumlari (ki ikincisi yokmus belge eksikliginden) diyee? ben galatasarayliyim walla merak ediyorum millet artik ne yazacak ne yorumlar yapicak acaba turkiyenin 3. buyugu silinirken futbol piyasasindan diye.

GK dedi ki...

Analiz için tebrik ediyorum.Güzel bi inceleme olmuş..

Lazio sempatizanlığının devamı çok büyük oranda takım başarısına bağlı.Milan'ı İnter'i Livorno'yu seven,destekleyen,takip eden kitle gibi sürekli takip eden destekleyen bi kitle yok Lazio'yu.Var aslında ama bu saydıklarıma göre çok az.Bir de artık etiketleme meraklıları yüzünden klübün adı sadece faşizm ve ırkçılık ile anılır oldu.Bu sebepten dolayı da herkez ön yargı ile bakıyor Lazio'ya.

Sportif başarının bu olumsuz durumların önüne geçmesi en büyük dileğimiz. İnşallah 2.kez şampiyon olur Lazio.Böylece hem Türkiye'de hem dünyada sempatizanları artar.

Ortega dedi ki...

Beşiktaş'ta son dönem yaşananlarla ilgili bir yazı yazmak mümkün elbette ama ne zaman kendi taraftarı olduğum takım dışında, bir Türk kulübü hakkında yazı yazsam, alakasız yorumlar ve mailler geliyor. Bu sebeple Beşiktaş ve Galatasaray hakkında yazmamayı tercih ediyorum bu aralar. Net bir karar değil bu, şimdilik yazmıyorum sadece.

Zaten Fenerbahçe'yle ilgili yazınca bile ortalık birbirine giriyor, Fenerbahçeliliğimiz sorgulanıyor hatta. Neler çektiğimi(zi) tahmin edemezsiniz :)

mrcool dedi ki...

Bir cirpida okunan bir yazi olmus

Murat YILMAZ dedi ki...

İnal Batu anlatmıştı, Roma'ya Büyükelçi olarak gittiğinde hangi takımı tutması gerektiğini sorar. Sen solcusun Roma'yı tutmalısın cevabı alır, takımların formalarına bakar ve şöyle der 'ben Fenerbahçeliyim, rengi kırmızı olan bir takımı tutamam'. Lazio'da karar kılar

Ortega dedi ki...

Güzel bir anıymış. Paylaştığınız için teşekkürler :)

Adsız dedi ki...

Ortega sendede bir lazio sempatisi oldukca fazla var :) busene eski lazio geri döndü ilk 4 beklıyorum ben ocak ayındada saglam transferlerle lotito kadroyu derinlestırırse milanla kafa kafaya oynar