-Kesinlikle. Kutsal bir deneyimdi. Gerçekten tanınmamış bir kulüptü. Marsilya öyle değil. Türkiye, tamamen bir macera. Türkiye'de 2 yıl çalıştığımız zaman, istediğimiz her yere gidebiliriz
***
Marsilya'da çok mutlu olduğunu anlatırken, myfreesport.fr internet sitesinin muhabirinin yukarıda gördüğünüz sorusuyla karşılaşıyor ve akabinde o garip cevabı veriyor Erik Gerets (haber kolpa değilse tabii). Buna ancak vefasızlık denir herhalde. Futbolun içinde olan bir adamın, "Galatasaray tanınmamış bir kulüptü" demesi için, ya buradakilerle ciddi bir problemi olması gerek ya da şakacı bir kişiliğe sahip olması. Gerçi şakaysa bile pek güldürecek türden değil, daha çok üreticisine güldürecek türden olmuş bu laf. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ı Avrupa futboluyla ilgilenip de tanımayana rastlamadım ben. Öte yandan tarihinde bir adet Uefa ve bir adet Süper Kupa olan bir takımdan bahsediyoruz. Gerets çeviri kurbanı olmamışsa, bizim oraların meşhur deyimiyle "sap yiyip saman sıçmış" diyebiliriz. Bir insan ancak bu kadar vefasız olabilir sanırım? Şampiyon yaptığı ve bu başarısıyla kendisini şu an bulunduğu takıma getiren etmenlerden biri olan Galatasaray'ı hor görmesi saçmalıktır.En başta belirttiğim şeyi yineleyeyim..Haberin kolpa olmama ihtimali üzerine şekillendirilmiş bir yazıdır bu. Tekrardan dikkatinizi çekerim.
Son olarak, "Galatasaray'ı savunmak ya da Gerets'e kızmak sana mı kaldı?" şeklinde tepki mailleri atacak olan varsa, baştan söyleyeyim:Sadece kendi penceremden yorumluyorum hadiseyi. Hiçbir takımı ya da kurumu temsil etmiyorum..Nokta
13 yorum:
cok takiliyorsun bu o ne der, bu ne der, ne maili atar kismina.. sen yaz biz okuyoruz. pirelenen de okumasin blog mlog. delirtmesinler adami...
Aceto abi ayarı vermiş:
http://acetobalsamico.blogspot.com/2008/04/gerets-trke-konu.html
Tepki mailleri ile ilgilenmeyi birak Hasan'im,atarlarsa atsinlar yahu. Sen yazina bak, yazilarini da boyle cumlelerle doldurma ki, tepki maili atanlar kendilerini cok muhim zannetmesinler.
Cevaba gelince; Gercekten boyle soylediyse yuh diyorum. Ancak hic sanmiyorum boyle dedigini, bizim tanidigimiz Gerets oyle biri degil.
aceto üstad bloğunda demiş ki
Gerets ne demiş? Muhabirin çevirisiyle: Galatasaray'da yaşadığınız tecrübe, Marsilya'da ileri adım atmanızı sağladı mı?" şeklindeki soruyu, "Kesinlikle. Kutsal bir deneyimdi. Gerçekten tanınmamış bir kulüptü. Marsilya öyle değil. Türkiye, tamamen bir macera. Türkiye'de 2 yıl çalıştığımız zaman, istediğimiz her yere gidebiliriz" sözleriyle yanıtladı.
Peki Gerets röportajın orijinalinde ne demiş?
"Certainement. Ce fut une sacrée expérience... [Il tire une bouffée de son cigare] C'était vraiment l'inconnu. Marseille, ce n'est pas l'inconnu. La Turquie, c'est l'aventure pure. Et quand on a travaillé deux ans en Turquie, on peut aller n'importe où."
Peki bunu nasılTürkçe'ye çevirebiliriz?
"Kesinlikle. Bu müthiş bir deneyim oldu… (Purosundan bir nefes çekiyor) Gerçekten belirsizlikti benim için (Ya da hiç yaşamadığım bir deneyimdi). Marsilya ise öyle değil. Türkiye tamamıyla macera. Ve Türkiye’de iki sene çalıştıktan sonra, her yere gidebilirsiniz."
Erik Gerets, Galatasaray için mi tanınmamış kulüp demiş; yoksa yaşadığı deneyim için mi? İşin gramerine gelirsek C'était vraiment l'inconnu'deki "c'etait"; (tr: di) "une sacrée expérience" için (tr:kutsal bir deneyimdi)'yi tanımlamak için mi kullanılmış? Görünen o ki Paris'ten bildiren elbette ki sular seller gibi o dili bilen muhabire göre öyle değil!.. Mevzunun Galatasaray'ın tanınıp tanınmadığı-komik olur- olmadığını, Erik Gerets'in zorda kalmasına dair olduğunun altını çizeyim...
hocam sen neden sana gelecek yorumlardan dolayı rahatsızlık duyuyorsun. Ne güzel yazmışsın işte.. Salla gerisini. :)
haberi yapan paristen bir fenerbahçeli muhabir. zamanlaması süper :)
dil bilmek güzel bişey velhasıl :)Sonuçta senin bi suçun yok tabi adamın da bir suçu yok ama anlaşılıyor ki QTM in haberlerine yorum yazmadan önce bi süre beklemek lazım en temizi sonra kontrpiyede kalabiliyo insan ..:)
kolay gelsin
el burrito koy kafayı diyorum, yanlış çıkan kalecinin boşalttığı kaleye kafayı, takılma, yardır, devam :)
Şunu yanlış biliyorsunuz, aslında doğrusu budur vb. eleştiri maillerine amaenna. Lakin, "Galatarasaray'dan size ne?siz gidin Fener'i yazın" ya da "Dostum sen nasıl Fenerlisin, bırak şu Gs'yi, Bjk'yi" vb. içerikli mailler gelince..yazma hevesimi yitiriyorum..
Muhtemelen o mailleri gönderen arkadaşlar bu satırları okuyorlardır, bana gelen her maile döndüğüm halde, onlara cevap yazamıyorum..ki ne demeliyim ki?
Küfürlü yorumlara, maillere alıştık da, bir bu kaldı sanırım, o kadar da kusurumuz olsun mu, olmasın mı :)
"Galatarasaray'dan size ne?siz gidin Fener'i yazın" ya da "Dostum sen nasıl Fenerlisin, bırak şu Gs'yi, Bjk'yi" vb. içerikli mailler
bunları yazmayıp da Feneri yazdın mı da nasıl tarafsızsın aaa dediklerini yazmıştın hocam
yani Nasrettin Hocanın hikayesi gibi olmuş
sonuçta blog senin blogun,takıl kafana göre,takma kimseyi,en güzeli bu :)
Objektifliğine hastayız Ortega tek kelimeyle. Seni bu konuda anlayamanların ise hazım sıkıntısı çektiğini düşünüyorum. Burada belirtmek yerine onları maden suyu şirketlerine havale et derim naçizane.
Gerets röportajının şaşırttığını belirtmeliyim. Japonyada bile forması satılan bir takımın popüler olduğunu iddia edemez Gerets düzeyinde bir teknik adam. Tercümede muhakkak yanlışlık vardır.
Hasan haddimdir diyerek yazıyorum. Galatasaray'dan sana ne ama demem ama blogda gs ye dair bu kadar yazı olmasını da istemem bi yandan. Yani en basitinden gs tribününden çıkma bi koreografiyi bloga koymayı yakıştıramam hiç bi Fenerbahçeliye. Tamam emanetler elimizde durumu olmasın ama aradaki duvaları da bi noktada belirtmek gerek sanki.'Biz' Fenerbahçeyiz 'onlar' gs. Bloglar yoluyla olsun yada müşterek sanal platformlar yoluyla sağlanan hoşgörünü halini abarttık sanki biraz. Tamam birbirimizi yemediğimiz müşterek noktalarda bir arada bulunabiliriz ama ötesi meselenin özünü fazlasıyla sırandanlaştırıyor gibi geliyor bana.Meselenin özünden kastım tabiki nefret. Benimkisi biraz geretsinde cimbomunda ammına koyiim durumu aslında...
Aslına bakarsanız, o kadar çok Gs gündemde değil bu blogda. Son 20 yazıya baksanız, derbi maç yazısı hariç, bir tek Hakan Şükür yazısı var.O da Gs'den ziyade, Hakan Şükür'le ilgili düşüncelerimi yazdığım bir yazı zaten.
Mevzu koreografi olunca, Türkiye liglerinden de materyal atmak istiyorum buraya.Bunu yapabilmem için de 2 tribün var elimde.Bunlardan biri de Gs tribünleri. Şunu da belirteyim, onları buraya koyuyorken "aman bir tane de Gs koreografisi koyayım, şirin gözükeyim" derdinde değilim. Blog üzerinden şirin gözüksem nereme yarar? Tribünde rakip takıma küfrediyorken, buradan taklit yapsam, milleti değil önce kendimi kandırırım.
Hani öyle bir durum oldu ki, şu blogun tepesinde Ortega yazmasa, adımız Gsli'ye çıkacak. Bunu ara sıra fotosunu koyduğum koreografiler için söylüyorlarsa, bu tam komedi. Şimdi benim elimde bir sürü Es-Es fotosu var. Eskişehirsporlu mu olacağım onları buraya atınca? Yahut bunu derbi maçın ardından "Gs şampiyon olur" dediğim için mi söylüyorlar? O zaman da saçma. Ellerindeki büyük avantajı yitirmeyeceklerdir demek sarı-kırmızı renkleri desteklemek değildir. Ortadaki realiteyi kabullenmektir.
Son olarak Trabzonsporlu isimsiz arkadaş. Babelfish'ten Fransızca çeviri yapmamı önermişsin. Önce bir kendin dene bakalım, nasıl bir çeviri yapıyor o dalga motor? ya da ne kadar kör birisin ki, blog aleminde oradan yaptığı çevirilerle komik duruma düşenleri görmüyorsun..
Asıl eziklik hangisidir? Sanki kendi çevirmiş gibi haberleri sunmak mı, ya da internette 4 ayrı sitede gördüğü bir haberi burada tartışmak mı? Elini vicdanına götürüp söyle..
Yorum Gönder