Futbol Günlüğü'nden Haluk Karahan'ın derlediği
fotoğraflardan alıntıdır.
Geceyi en iyi özetleyen kare buydu sanırım. Maç öncesi demeçlerinde Jimenez fazlasıyla küçümsedi rakibini. Şimdi ise zeminin bozukluğundan dem vuruyor. Sevilla'daki zemin cillop gibi olunca, bu tek onlar için avantaj olmayacak elbette. Fenerbahçe'deki oyuncular kuzeyli mestektaşları gibi değil. Jimenez burada yine hata yapıyor. Kim ne derse desin Sevilla kalitesindeki bir ekibi 3-2 yenmek başarıdır, hem de 3 kez öne geçerek. Lakin bir gerçek var ki, maç içerisinde Sevilla'nın etkili olduğu 10'ar dakikalık iki bölümü, Zico tekrar tekrar izlemeli ve tüm bunların üstüne rakibin kendi evinde müthiş baskılı oynadığı gerçeğini eklemeli. Avrupa'nın en kaliteli 16 takımı arasında olmak gurur verici, çok avantajlı bir skor olmasa da Sevilla'yı 3-2 devirmek ise bunun üstüne mutluluk sosu oldu. Maçla ilgili uzun uzun yazı döşemek isterdim ama az önce Noat Samisa'nın maç sonrası yazısını okudum. Çok sağlam bir analiz olmuş yine. Üstüne konuşmaya gerek yok dedim.Rövanş maçı için her şeye rağmen umutluyuz ama R.Carlos gibi tecrbübe abidesi bir ismin orada oynamayacak olması çok kötü oldu.
Telsim tribününde prova yapılmakta.
Tribündeki el emeği çalışmamızın fotoğraflarını görükçe, tüm çekilen yorgunluk unutuluyor.En iyi karelerden buraya atacağım inşallah. Şimdilik görselliği geçelim ve dün akşam artık değiştiğini bas bas bağırarak belli eden Fenerbahçe tribün profili üzerine bir iki laf edelim. Belki de tarihimizdeki en önemli maçtı dün gece oynanan. Taraftar değil, müşteri diyeceğim güruh yine formdaydı. Takımın desteğe en çok ihtiyaç duyduğu anlarda sessizleşen, sadece gollerde bağıran seyirciyi ben neyleyim arkadaş. Yazıklar olsun! Cidden yazıklar olsun..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder