Yabancılaşma, aşk, yalnızlık, çaresizlik...
Obsesiflik derecesine varan düzenli bir hayat süren, kendisine ait bir dünya kurmuş ve dış dünyaya kendisini tamamen kapatmış olan Zeynep, bir akşam arkadaşının doğum günü için gittiği barda otururken, bara gelen ve kendisini müziğe kaptırıp dans eden Ali ile tanışır. Bu andan itibaren Zeynep´in hayatında beklenmedik değişikler olmaya başlayacaktır... Yabancılaşma, aşk, yalnızlık, çaresizlik ve çıkışsızlık gibi temalar çevresinde gelişen, Cemal Şan´ın yazıp yönettiği "Zeynep´in Sekiz Günü"nün başrollerinde Fadik Sevin Atasoy ve Mustafa Üstündağ var. Filmde ikiliye eşlik eden oyuncular Ahmet Mümtaz Taylan, Cengiz Sezici, A. Uğur Çavuşoğlu, Sinan Taymin Albayrak ve Ferit Kaya olmuş. Müzikler "BaBaZuLa" imzası taşıyor.
***
Böyle anlatmışlar filmi tanıtımında. Başka bir filme gitmeye niyetlenip, ona yer bulamayınca seyretmeye karar verdim. Önceden malumatım olan tek şey başrol oyuncusunun Fadik Sevin Atasoy olduğuydu.Kimdir peki bu hanım ablamız? Kurtlar Vadisi'nden tanıdığımız Sönmez Atasoy'un, yani Halo dayının kızı. Fadik Sevin Atasoy, şayet yayından kaldırımamış olsaydı, KV Terör dizisinde de oynayacaktı. Polat'ın aşk yaşadığı hatun kişi olarak...Direkman eleştiriye gömülüyorum izninizle.. Öncelikle film bir şeyler anlatmaya çabalayan ama en sonunda "ee bu mudur yani?" dedirten filmlerden. Olayı tek cümleyle özetlemek gerekirse; bu senaryoyu kısa film kapsamında değerlendirselermiş, daha iyi olurmuş bence. O zaman bu deneysellik tadındaki (Türk sineması adına tabii) film güme gitmezdi. Durağan filmler ilgimi her zaman çekmiştir ama buradaki eksik olan bir şeyler vardı sanki, beğenemedim bu bağlamda. Bazı şeyler çok zorlama ve yapmacık olmuş (tekrar tekrar gözümüze sokulan asansör bozuktur yazısı, otobüs durağındaki beklemeler, Zeynep'in çalıştığı dar alan ve bilgisayarı). Zeynep'in monoton hayatını biz anlamayacakmışız gibi davranılmış. Her sabah çalan alarmla başlayan ve evden çıkarken kapıyı kilitleyene kadar geçen sürenin tekrar tekrar bize sunulması. Hatunun, hayatının aşkıyla tanışana dek yaşadığı renksiz hayatı böyle anlatmaya çalışmışlar eleştirisini güzel aktarmışlar eleştirisine katılamayacağım ne yazık ki.. Ben bu göndermeleri beğenmedim. Film boyunca can sıkıntısı çektim hatta. Neyse ki, zaman zaman iyi çekim açısı yakalamışlar , ee burası iyi olmuş diyebildik anca.
Filme haftasonu gidince çok fazla liseli oluyor ve neşeli gençlerin ota boka gülmesi beni dellendiriyor çoğu zaman( ne çabuk da koptun "teenage" ortamlardan, yaş daha 23 halbuki). Biz de liseli olduk, biz de fırlama ruhluyduk ama sinemada nasıl film seyredilir bilirdik en azından. Zaten filmin sonlarına doğru arka taraflarda oturan bir hatun kişi, bu ota boka gülen neşeli gençlerin, başrol oyuncusunun etkileyici sayılabilecek ağlama sahnesine bile kahkahalar atarak güldüklerini görünce dayanamadı ve haklı olarak "yaa..susun be artık..yeter yaa.." diyerek patladı. Bu esnada ben dahil birçok kişiden "evet doğru söylüyor" gibilerinden destek aldı. Meğer o ana kadar hepimiz aynı dertten muzdaripmişiz ama birisinin patlamasını bekliyormuşuz.. Klasik bi durum bizim memleket için..kendimi de dahil ediyorum bu sünepeliğe, farkındasınızdır herhalde. Halbuki çok çıkıntılık yaptığım anlar olmuştur hayatta ama bazen böyle basiretim bağlanıyor..
Neyse, gördüğünüz üzere film vasatın altında olunca, onun dışında her şey konuşuluyor..Böyle de film eleştirisi olurmuymuş, acaba bu yazı oknunur muymuş..Peki peki analdık.. Filme dair akılda kalıcı tek pozitif şey ise, Fadik Sevin Atasoy'un gelecek vaad eden oyunculuğuydu. Tek başına kaldırması gereken bir role soyunmuş, biraz altında ezilmiş haliyle ama yukarıda da değindiğim gibi, bazı sahnelerde oldukça gerçekçiydi. İlerisi için ümit verici bir yeteneği olduğuna inandırdı beni..Baba torpilinden öte bir durum mevzu bahis bence..
Son olarak vaktiniz varsa ve paranıza acımıyorsanız, gidin izleyin derim o zaman.. Ne zamandır film yazısı yazmıyordum..İyi geldi bünyeye..
Mustafa Üstündağ-Fadik Sevin Atasoy
2 yorum:
Soldaki eleman KV Pusu'daki Muro degil mi?
taa kendisi
Yorum Gönder