Cumartesi, Ekim 27, 2007

Haybeden Gerçeküstü Lakırtılar

*Taksicilere kılım, i.e.t.t şoförlerinin bazılarına, minübüsçülere ise sempatiyle bakıyorum. Taksicilerin alayı şerrefsizdir demiyorum elbet, ama benim karşıma çıkanlar arasında yaptığım bir saptamadır bu. Otobüs şoförleri ise bazen gıcık ediyor beni. Belki bütün gün milletle uğraşmanın vermiş olduğu sinirle garip tepkiler veriyorlar.. Minübüsçülerle sorun yaşamam pek.. Çok kral adamlardır gözümde..Dertli olan varsa, söylesin.

*Hayatımın bu bölümleri 14b, 14es, 15çk ve 8e'de geçmekte, üsküdar/bulgurlu'dan-göztepe kampüsüne doğru..sabah-akşam tabii.. Bu arada 14b çok kalabalık ama bir rivayete göre, İstanbul'un en kıyak otobüs hatlarından biri..en rahat hatun tavlanan dersem, anlarsınız. 14b'de tanışıp, evlenenler var lan..Cidden!!

*Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesinin tuvaletleri kadar rezil, iğrenç, pis tuvalet görmedim hayatımda.. Bi de bizim kızlara sordum, acaba sorun erkekler tarafında mıdır diye..onlar da aynı dertten muzdaripmiş. Tamam, tuvalet "bal dök yala" modunda olsun diye beklentim yok ama birader, arada bir temizleyin Allah rızası için.. Yanlış mıyım hafız?

*Hazır Marmara'ya bok atma havama girmişim, devam edeyim. Atatürk Eğitim Fakültesi öğrenci işlerine de gıcığım. Öğrenci belgesi istiyosun, tabii bunun için önce dilekçe yazman gerekmekte, daha sonra en az 3 gün beklemen lazım. Yuhh be birader. Gözünü seveyim Kocaeli Üniversitesi öğrenci işlerinin.. Gece iste internetten, ertesi sabah git al.. Ne güzeldi be..(çok sevdik be abi modunda oldu)

*2 halı saha maçı üst üste yapınca, insan darmadağın oluyor.. Hele birini İstanbulda, diğerini İzmit'te oynayınca..düşünün ne halde olduğumu. İlk maçta, namımıza yakışan bir oyun ortaya koyduk, haybeden "Ortega" denmiyor bize dedirttik.. İkincisinde ise, resmen çuvalladım arkadaş. Sahada ne yaptığını bilmeyen Kezman misali, koştum durdum..

*Geçen okulun tuvaletindeyim, akşam saati, okulda kimseler yok pek. Hacetimi görmüşüm, lavaboda ellerimi yıkamışım, aynaya bakıyorum öyle işte.. Derken kulağında mp3 kulaklığı olan bir hatun, şarkı söyleyerek içeri daldı, ama kendinden geçmiş.. nasıl söylüyor şarkıyı... dalgınlıkla daldı tabii içeri. Neyse, sonra ben baktım bu hatun kişiye, "ne ayaksın ablacım" der gibi, hatunun tepkisi müthişti.."ohaaa..pardon. yanlış oldu". Aynen öyle yanlış oldu hakkaten..Allah'tan ben yanlışlığa başka bir yanlışlıkla karşılık vermedim. Ne bileyim, yiğidin malı meydandadır sözünün hakkını verebilirdik.. tuvaletteyiz yani, ne diye kasalım birader?

*Formasyonda, önüm-sağım-solum tikky hatunlarla dolu.. Keçinin sevmediği ot, burnunda bitermiş.

*Geçen şöyle bir diyalog yaşadım..Kendimden geçtim, aynen aktarıyorum..

-Hacı, hocanın telafuzu çok sağlam lan!
-Telafuz ne olm?
-"Pronunciation" diyor gavur..
-Haa..tamam.

2 comments:

inehk dedi ki...

14b. de kro çok die düşünürüm hep.. demek sewenler de warmış..
hatta abarttıp sayesinde ewlenenler warmış.. :D

8e.nin üstüne tanımam..her daim en boş en kıyak otobüs..

Adsız dedi ki...

ya hakikaten ben yatay geçişle geldim tuvaletler yüzünden pişman oldum mikrop kapmamak için su içmiyorum kullanmıyorum