Fenerbahçe'nin İnter galibiyeti, nihayetinde 3 puan getiren bir Şampiyonlar ligi mücadelesidir. Fazla abartmamak da fayda vardır elbette. Doğrudur. Buraya kadar hemfikirim. Bir şey diyemem tabii ki, ama sormak lazım.. Gerekirse kendimi de katarım bu suale..
İtalyan ve İspanyol meraklıları var ya hani bu memlekette. İnter maçından önce neler yazıyorlardı?Şimdi neler yazıyorlar. Bilmem fark ettiniz mi? Ne oldu da böyle çark etti bu abiler ve ablalar? Neden insanlar "pause" dediler? Birkaç günlüğüne kayıp olmaya başladılar. Neden bazı kanallar Şampiyonlar ligi görüntülerini yayınlarken "G Grubunu" es geçtiler.
Hani dedim ya; "Gerekirse kendimi de katarım bu suale" diye. Ben, Şampiyonlar ligi programı hazırlamıyorum ki birader. Yapıyor olsam, beni de eleştirin. Tüm gruplardan bahsetti ama -atıyorum- Beşiktaş'ı es geçti, deyin. Sözüm sadece tuttuğu takımla ilgili yazanlara değil. Alman Kale'nin İtalyan Muhiplerine Kapak yazısını görünce, benim gibi düşünen başkaları da varmış dedim. Gaza geldim. Yazdım bunu işte.
Gaza geldim derken, "önümüze geleni deviririz, gelene gidene koyarız, arabada 5 evde 15" demiyorum. Garip bulduğum bir hadiseye değiniyorum sadece. İtalyan şampiyonunu yenmek, "Avrupa'nın yeni kralı biziz" demek değildir. Realist olmak gerek. Bu zaferin tadını bir müddet çıkarıp, klasik tabirle "önümüzdeki maçlara bakmamız" icap etmekte. Ne olur ne olmaz. Misal yarın Bursaspor'dan 3 tane yiyebilir bu takım. Hazırlıklı olmak gerek. (bu da aslında olası bir Bursaspor mağlubiyeti için hazırlık cümlesi gibi oldu)
1 yorum:
-merhaba..merhaba.. ajda pekkan. cok gerginsiniz bugun
haci seni kimler kizdirdi boyle :)
Yorum Gönder