Pazartesi, Mart 14, 2011

Galatasaray-Fenerbahçe (Derbi Öncesi)

Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki rekabet Türk futbolunun şüphesiz en çok konuşulan rekabeti. Bu iki ezeli rakip hangi spor dalında karşılaşsa, bir şekilde iki takımın taraftarları da oraya gidip takımlarını sonuna kadar desteklemeyi ve müsabaka sonunda ezeli rakibini yenmenin coşkusunu kutlamak ister. Tabii bazen iki kulüp yönetiminin ortaklaşa aldığı o garip deplasman seyircisi yasağı kuralını saymazsak...

Futbolun çok konuşulduğu bu ülkede çok konuşulan bu rekabetin en çok konuşulduğu haftalar tabii ki futbolda bu iki ezeli rakibin karşılaştığı dönemler oluyor. Yine öyle bir haftaya girildi. Gerek hafta boyunca, gerekse de maç sonrası bir müddet bu derbi ve maçla alakalı tüm detaylar konuşulacak. Bu yazıda da maçın öncesine dair meseleleri irdeleyeceğiz.

Öncelikle bu derbi birçok açıdan ilginç olacak. Bunlardan biri de şüphesiz Galatasaray'ın yeni stadındaki ilk Galatasaray-Fenerbahçe derbisi olması. İki takım bugüne kadar farklı stadyumlarda, farklı şehirlerde maçlar yaptı ama ilkler özeldir düşüncesiyle bakarsak, çok ayrı değerlendirilecek bir maç olacak bu sebeple. İki taraf da maçı elbette kazanmak istiyor ama Seyrantepe'deki ilk maçı kazanmak daha bir anlamlı olacağından takımların maça hazırlanma aşamasında itici güç olabilecek etmenlerden biri de bu olacaktır dense, yanlış bir söz söylenmiş olmaz.

Ve yine stadyumla alakalı söylenebilecek başka bir şey ise; Galatasaray'ın Seyrantepe'de henüz maç kaybetmemiş olması da önemli bir detay. Galatasaray taraftarı belki de takımın genel görüntüsü itibariyle bunu şu an çok önemsemiyor olabilir ama bu önemli bir veridir. Öyle ya da böyle Galatasaray için avantaj hanesine eklenebilir maddelerden biridir. Tribündeki taraftarın maçın başlama düdüğüyle birlikte takımına destek vermesi olasılığıyla birlikte değerlendirildiğinde yine önemli bir avantajdır. Bahsedilen şeylere katılmayacak kişiler olacaktır elbet. Ama unutulmamalıdır ki; bunlar bir çeşit öngörüden ibaret. Kesin böyle olur mantığıyla kurulmuş cümleler değildir. Zaten derbilerde, her ne kadar öncesinde kağıt üzerinde avantaj olarak görülen şeyler yazılsa ve söylense de daha çok sürpriz diye tanımlanabilecek şeylerin yaşanma ihtimali azımsanmayacak kadar dikkat çekicidir.

Futbolun esas olduğu yere, yani saha içerisine dönecek olursak; Galatasaray medyanın şu sıralar kullanmayı çok sevdiği o söylemle "tarihinin en kötü sezonlarından birini" yaşamakta. Peki bu durum derbide sahaya ne kadar yansıyabilir? Öncelikle cuma gecesi Galatasaray'ın başında hangi teknik adamın saha kenarında olacağı konusu net değil. Bu yazının yazıldığı saatlerde takımın başında hala Hagi vardı ama spekülasyonlara bakılırsa, Hagi'nin yerine Tugay Kerimoğlu'nun takımın başında sahaya çıkma olasılığı da mevcut. Galatasaray sahaya Hagi önderliğinde çıkarsa, son haftalardaki bilindik tertibiyle sahada olacaktır. Bu Fenerbahçe için bir avantaj olur. Galatasaray'da şu an saha içinde düzensizlik düzen olmuş durumda. Ve ek olarak takım fazlasıyla kırılgan. Mesela en son maçta 2-1 öndeyken, üç dakika içinde yenilen 2 golle maçı 3-2 kaybetmelerinin en önemli sebeplerinden biri şüphesiz bu idi. Benzer sıkıntıyı sezonun ilk yarısındaki deplasmanlarda Fenerbahçe de yaşıyordu ama ikinci devre bu görüntünün tam aksi bir durum var. Galatasaray'da bir başka tartışmalı konu da kaleci Zapata'nın formsuzluğu. Gerek yan toplarda gerekse de uzaktan şutlarda büyük hatalar yapan bu kaleci, derbide Galatasaray'a ciddi sıkıntılar yaşatabilir. Fenerbahçe'nin duran toplardan bulduğu goller ve Alex, M. Topuz gibi isimlerin uzaktan deneyeceği şutlarla Zapata zor anlar yaşayabilir.


Galatasaray'ın bu maçta tam olarak hangi felsefeyle oynayacağı konusuna dair net yorumlar yapmak zor. O konu net olsa, artılar-eksiler daha rahat irdelenebilir zaten. Önce savunma mı düşünülecek veya hücum ağrılıklı mı oynayacaklar gibi... Yine de Hagi'nin oyun mentalitesi aşağı yukarı belli olduğundan, daha çok savunma üzerine kurulu bir futbol beklemek mümkün olur herhalde. Orta alanı da kalablık tutmayı amaçlayacaktır Hagi. Zaten antrenör olarak çıktığı Fenerbahçe maçlarında daha çok böyle oynamayı tercih etti. Ortayı kalabalık tutmanın yanı sıra oraya sert oyuncuları da monte ederek Fenerbahçe'nin orta saha direncini bozmak isteyecektir. Fenerbahçe'de Emre'nin sakatlığı sonrası o bölgede rakibin baskısına aynı sertlikte yanıt verecek oyuncu sıkıntısı yaşanabilir. Burada eğer oynarsa Selçuk önemli biri isim olacak. Bu oyuncunun derbi maçlarda ayrı bir motive olduğu gerçeğini de düşünürsek, Selçuk şayet oynarsa Fenerbahçe adına bu maçta hayli önemli bir oyuncudur.

Bu sezon bilhassa ikinci devredeki maçlarda kanatları daha iyi kullanan taraf Fenerbahçe. Dia veye Stoch'un oynaması durumunda Galatasaray'ın sağ tarafı defansif anlamda hayli zorlanacak gibi duruyor. Bu bölgeden yapılması muhtemel Galatasaray atakları da bu yüzden sekteye uğrayabilir. Yine Gökhan Gönül'ün geriden yaptığı bindirmeler Galatasaray'ın sol tarafında bayağı sıkıntıya sebep olabilir. Kanatları istediği şekilde kullanabilen bir Fenerbahçe, Galatasaray'ı çok zorlar. Fenerbahçe'nin maç öncesi önemli avantajlarından biri budur.

İki takımın geri dörtlüsü üzerine birkaç kelam etmek gerekirse; burada Fenerbahçe daha ağır basan taraf. Gerek ligin ikinci devresinde ortaya konan performans gerekse de bireysel olarak değerlendirildiklerinde ligin en kaliteli isimleri olması hasebiyle Fenerbahçe'nin geri dörtlüsü şu anki Galatasaray savunmasının birkaç adım ötesinde. Kaleci Volkan'ın son haftalardaki performasını da buraya ek olarak not düşmek lazım bir de.

Galatasaray'ın hücumda Baros'u ne kadar etkin kullabileceği de bu maç için önemli bir soru.
Keza Arda'nın oynayacak olması ve sahada ne derece etken olacağı da (bilhassa fiziksel anlamda) ibreyi Galatasaray lehine çevirecek etmenlerden biri olabilir. Fenerbahçe'de ise Alex ve Niang ikilisinin skora yaptıkları harikulade katkıları görmezden gelemeyiz. Bu iki oyuncunun ortaya koyacağı performansla Fenerbahçe galibiyeti rahatlıkla elde de edebilir. O derece önemli isimler...

Derbilerde sürpriz isimler genelde ön plana çıkar. Bu maç için de böyle şeyler olabilir tabii. Böyle değerlendirecek olursak, oynamaları durumunda Culio ve Stancu dikkat çekici performanslar ortaya koyabilirler. Fenerbahçe cephesinde ülkedeki derbilerde hanidir oynayan oyuncular var gerçi ama illa sürpriz isim olarak yazmak gerekirse Dia veya Stoch ikilisi derbinin konuşulan isimleri olabilirler.

Kağıt üzerinde ağır basan ve favori gösterilen tarafın Fenerbahçe olacağını tahmin etmek güç değil. Ve yine; Galatasaray'ın artıları, eksileri diye yazarken takımın bu sezon çok kötü bir performans ortaya koyması sebebiyle eksiler daha ağır basmakta, ancak derbilerde favori olarak gösterilmeyen tarafın aldığı sürpriz galibiyetleri de hatırlamak lazım.

Cuma gecesi; hakemin konuşulmadığı, kavganın gürültünün yerine sahadaki futbola odaklanacağımız bir derbi olması dileğiyle... Fenerbahçeli bir taraftar olarak gönlümden geçen bütün skorlar, Fenerbahçe'nin galibiyetiyle bitenler elbette ki.

2 comments:

Adsız dedi ki...

kavga gürültü derken brother?

Ortega dedi ki...

Tribünde döner piçaklarıyla birbirimize dalmayalım gibilerinden birader. :)