Türkiye'de Oynamanın Kazandırdıkları

Defalarca yazdım burada. Hagi ile Alex'in kıyaslanmasına girmeye gerek yoktur. İkisi de oynadıkları takımların taraftarlarınca çok sevilmiştir. Ne Hagi'nin futbolcuğuna laf edilir, ne de Alex'in yeteneğine, Fenerbahçe'ye kazandırdıklarına..Sadece kişisel yorumumdur; Alex, Türkiye'ye gelmiş en yararlı yabancı futbolcudur. Bunu da istatisiklere bakarak söylüyorum..Amacım Hagi'nin oyunculuğunu küçümsemek değildir. Adama deli muamelesi yaparlar zaten.

Girizgahta bundan bahsetmek gerek. Durduk yere Hagi-Alex kıyaslamaları çıkmasını istemem yine. Şimdi dönelim mevzuya. Akşam gazetesinin haberidir. Ben olayı takip etmedim. Alex'in kendine ait web sitesinde bir tartışma dönmüş.Alex'te Türkiye'de oynamanın kendine kazandırdıklarından bahsetmiş. Konuyla ilgili sözü Alex'e vermek gerek..

“Son köşe yazımda Arap ülkelerinde futbol oynamanın bir oyuncuya, işin maddi yönünü bir kenara bırakırsak, bir şey kazandırmayacağından bahsetmiştim. Blogumda yorum yapan taraftarlardan bir tanesi, (ironik, kinayeli bir şekilde) “Peki Türkiye’de oynamak ne kazandırıyor?” diye sormuş...”

“Fenerbahçe, 40 milyon taraftarı olan bir takım ve kesinlikle dünyanın en zengin kulüplerinden bir tanesi. Şampiyonlar Ligi gibi birçok önemli organizasyonunda en kötü ihtimalle 40 bin taraftarın doldurduğu çok modern bir statta maçlarımızı oynuyoruz. Bunun ötesinde Türk Milli Takımı, 2002 Dünya Kupası’nda ve bu yıl yapılan Avrupa Şampiyonası’nda Hollanda, Fransa, Almanya, Portekiz ve İngiltere gibi takımları geride bırakarak üçüncü oldu. İspanya’yı Euro 2008 şampiyonluğuna taşıyan teknik adam şu anda Fenerbahçe’nin başında. Şimdi soruyorum; bunları hangi Arap ülkesinde görebilirsiniz? Öte yandan burada olmanın futbolla ilgili olmayan bir başka güzel yönü de var; burada bulunduğum dört yıl boyunca insanlık tarihi hakkında tüm okul hayatımda öğrendiğimden çok daha fazla şey öğrendim. Her gün benim için yeni bir kültürel ders gibi adeta.”