Pazar, Ağustos 31, 2008

O Hikayedeki Mal Bendim:Kırmızı Kalem

Süpersonik bir insan değilim. Dahi ve de kusursuz olduğumu düşünen varsa, kendisine tavsiyem bir an evvel bu blogu okumayı bırakmasıdır. Peygamber değiliz, hatası bol bir kuluz aksine.

Futbol dışı yazılara biraz daha fazla yer verme kararı aldım. 2 gün sonra vazgeçebilirim belki bundan. Blogu eskiden beri takip edenler bilir, Burger King gibi mekanlara ekseriyetle işemek için giriyorum yazmıştım bir ara. Vatandaşın biri de seni gibi parasız pulsuz adam, ancak oraya işemeye girebilir yazmıştı. Bu tarz saçma yorumlardan dolayı ara vermiştim futbol dışı yazmaya, ama yanlış bir karardı sanırım..Asıl futbol yazarken, daha saçma yorumlar geliyor..

Neyse yeni bir bölüm başlatma niyetindeyim.. An itibariyle 24 olan şu yaşıma dek başıma gelen komik, saçma ve de rezil olayları yazasım geldi..İlk hikayemizle başlayalım..devamını da getiririz inşallah..

***


Kırmızı Kalem

İlkokulu başarıyla tamamlamış, yepyeni bir ortaokulda eğitimime devam ediyordum. O vakitler ilkokul ayrı, ortaokul ayrıydı. Eğitim 8 yıla yayılmamıştı. İyi miydi, kötü müydü tartışmasına girmeye gerek yok.

İlkokulda başarılı bir öğrenciydim. Gerçi hangi birimiz başarısızdır ki? İnsanın hayatında en başarılı olduğu dönemler olsa gerek. Her dönem takdir alıyosun, ders notları hep 5 falan. Yine de o zaman hakkaten başarılıydım. Millet beden dersindeyken, ben Anadolu ve Fen Liselerine hazırlık sınavı için işkenceye tabi tutulan 4 şansız kişiden biriydim.

Neyse efenim, ilkokul bitti, ortaokul başladı.. Hiç unutmam ilk sınavımız matematik dersindendi. Hayatım boyunca sevmediğim, sadece yüksek not almak için çalıştığım bir derstir. İlk sınavımızı bu dersten olduk. Sonuçları ise bir sonraki derste hocamız bütün sınıfa duyurmuştu.. Sıra bana geldiğinde 65 aldığımı söyledi. İlk bakışta makul bir not gibi gelebilir size ama ben "noluyoruz yahu?" şeklinde karşılamıştım bu olayı iki sebeple..Birincisi daha yüksek bir not alacağımı bekliyordum, sınavım iyi geçmişti..İkincisi ise hayatı boyunca yüksek notlar alıp pohpohlanan bir öğrenciydim. Nasıl olur da 65 almıştım ben?

Şöyle bi 5dk. kendime gelemedim. Öğretmen tam derse geçmek üzereyken, parmak kaldırdım, konuşmak için izin istedim. Daha yüksek bir not almayı beklediğimi anlattım kendisine. Sınav kağıtları yanımda değil, dedi. Bir sonraki ders yanında getireceğini ve o zaman kağıdıma bakabileceğimi söyledi.

Neyse, dediği gibi bir sonraki ders sınav kağıtlarını getirdi. Daha sonra bütün sınıfın önünde sınav kağıdımı incelemeye başladı. O esnada birden bakışları değişti ve "Oğlum evladım, bu ne şimdi? Kağıdın yarısına kadar okuyabildim. Neden kağıdın diğer yarısını kırmızı kalemle yazdın? Hiçbir şey okunmuyor" dedi. Anlayacağınız sınav kağıdının yarısında kırmızı kalem kullanmıştım. "Oha! Kerize bak" diye bana yüklenmeden önce, hikayeyi biraz daha açayım sevgili okur..

O matematik sınavında sınıftaki bir arkadaş, "Öğretmenim, kırmızı kalem kullanabilir miyiz?" diye sormuştu. Öğretmen de onaylamıştı bu durumu. Tabii ki kırmızı kalemi başlıklar için kullanabileceğimizi söylemişti. Lakin malumunuz ben süpersonik bir insan olduğum için, kağıdın her yerinde kırmızı kalem kullanabiliriz şeklinde yorumlamıştım bu durumu. Sınav esnasında kalemimin ucu kırılmıştı, yanımda çinti olmadığı için ucunu açamamıştım (Bizim oralarda kalemtraş yerine "çinti" derler..neden derler bilmem ama). Yine çok akıllı bir çocuğum ya sözde, kimseden kalemtraş istemek ya da yedek kalem almak aklıma gelmemişti. En saf halimle, "olm, nasıl olsa kırmızı kalem kullanabiliyormuşuz. Onunla yazayım bari" diye devam etmiştim sınava.

Velhasıl kelam..Öğretmen bu hareketimden dolayı bana çok kızdı. İlk defa böyle bir olayla karşılaştığını söyledi. Kağıdı okuyabildiği kadarıyla notumu verdiğini ve bu duruma dua etmem gerektiğini söyledi.

Gördüğünüz üzere, o sınav kağıdının yarısında kırmızı kalem kullanan bendim..
O hikayedeki mal bendim..

13 comments:

DoGaN dedi ki...

Bence iyi bi karar vermissin..Emin ol keyifle okuyacagım bu tur yazılarını..Ama ben burger'e neden sadece tuvalet icin girdigini merak ettim..Yemeklerini mi sevmiyorsun yoksa Emperyalist Amerika ayakları flaan mı..:)

Ortega dedi ki...

Sadece tuvalet ihtiyacı için giriyorum demiyorum, çoğunlukla tuvalet ihtiyacımı buralarda gideriyorum.Çünkü beleş :D

Misal bugün bir Taksim'de yahut, Kadıköy'de bu gibi yerler olmasa, tuvalet için harcadığım paraya yanardım :)

Blogspor dedi ki...

Afferim sana Ortega.Süpersonik Ortega :D

DoGaN dedi ki...

Hmm o zaman kesinlikle sorun yok cunku aynen bende senin yaptıgını yapıyorum...:)

peralta dedi ki...

insanı gülümseten şahane bir yazı, eline sağlık...

Adsız dedi ki...

http://www.facebook.com/group.php?gid=6239059235

Bilmiyorum facebook adresiniz var mı ama bu grup tam size göreymiş.

Adsız dedi ki...

Kırmızı kalemle yazılan yazıda okunur senin hoca biraz cinsmiş anlaşılan...
Çok vardır bunlardan Meb camiamızda..
Okul yıllarında cok fazla tanıdım bu tip insanları...

Ortega dedi ki...

İlhan, o gruba girdim ben de..Sağolasın :D

Yasin dedi ki...

ortega bizim oralarda da cinti derler unv yıllarında oldukca dalga konusu olmustu hatta bu olay:))
ben manisaliim sen nerelisin?

Ortega dedi ki...

Ben de Manisalıyım :)

Yasin dedi ki...

hadi yaa ortega hemsehri de cıktık!FAL da bulunmuşluğun var mi peki? 7 yıl orda okudum ben

Flying Dutchman dedi ki...

senin gibi parasız pulsuz adam, ancak bir kalemle okula gider zaten




:)))

Ortega dedi ki...

Maille ulassana bana..sag tarafta yazıyor bak..

Uçan Hollandalı, aynen dediği gibi aslında :D