Deniz Ülke Arıboğan
Geçenlerde Biggins onun için "Böyle rektörüm olsun ömrüm boyunca üniversitede okuyayım" demişti. Her ne kadar artık üniversiteden bıkmış olsam da, böyle hoş bir rektörüm olsa, bu düşüncemden vazgeçebilirim belki. Kendisinin fanatiklerinden biri olma yolunda hızla ilerlemekteyim..
Kendisi eski MİT'çi Mahir Kaynak'ın kızı, aynı zamanda Lütfü Arıboğan'ın da eşi. Birçok rektörün düşünüp de söylemekten çekindiği şeyleri ulu orta ifade edebiliyor olması ilginç.Bunu Akp iktidarına bağlayanlar olabilir ama kendisinin -şimdilik- Akp ile pek alakası yok. Hatta 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Demokrat Parti'den aday olacakken son anda vazgeçmiştir. Bunun sebebi de Bahçeşehir Üniversitesi'nin kapılarının rektör olarak kendisine açılmasıdır.
Göreve geldiğinde Türkiye'nin dokuzuncu bayan rektörü olmuştu. Bu rakam daha sonra artışa geçti tabii. Akşam gazetesinde yazılarına rastlayabilirsiniz. Neyse, lafı fazla uzatmadan rektör hanımın dikkat çekici sözleriyle bitirelim yazıyı..
"Türkiye'de tüm üniversitelerin bütçesi 3,5 milyar dolar, burada sadece Harvard Üniversitesi'nin bütçesi 40 milyar dolar. Türkiye'de birçok işadamını dolaştım. Öğrenci okutalım, burs versinler diye; eşlerine binlerce dolarlık Louis Vuitton marka çanta alan işadamları, tek bir öğrencinin 10 bin dolar olan bir yıllık bursunu bile çok buldu; üstelik vergiden düşmelerine rağmen. Önce bu kültürü oluşturmamız gerekiyor. Uğrunda ölmeye değer bir ülkemiz var; fakat uğrunda yaşamaya değer bir şey üretemiyoruz."
"Laiklik konusunda çok hassas biriyim; fakat türban konusunun laiklikle bir alakası olduğuna inanmıyorum. Üniversite öğrencisinin kapıya kadar gelip peruk takarak içeri girmesi, çıkarken de tekrar başörtüsünü takmasıyla laikliğin nasıl korunduğunu anlayamadım. Bunun bilimsel, sosyolojik herhangi bir izahını da bulamıyorum."
"Bir ülkede ordu günlük siyasetin malzemesi yapılırsa sadece silahlı kuvvetler, partiler ya da hükümet yıpranmaz, ülke ciddi yara alır. Burada askerin siyaseten durduğu noktanın dışında, uygulamaya yönelik bir zamanlama var. Asker savaşını bitirmiş zaferle geri dönüyor ve bunu siyasi spekülasyon haline getiriyorsunuz. Kendisini arkadan vuranı asker affetmez. Bu tepkisellik dünyanın her yerinde, tüm ordularda olur. Zaferini kutlamaya hazırlanan asker bambaşka bir mücadelenin malzemesi yapıldığını, kendisi cephedeyken arkada başka şeylerin olduğunu gördü. Kaç cephede birden savaşabilirim` diye düşündü."
"Türban artık üniversitelerdeki bir sorundan ibaret değildir.ABD'de her yerde türbanlı öğrenci görüyorum. Demek ki ABD'nin laiklikle alakalı bir sorunu yok."
Kendisi eski MİT'çi Mahir Kaynak'ın kızı, aynı zamanda Lütfü Arıboğan'ın da eşi. Birçok rektörün düşünüp de söylemekten çekindiği şeyleri ulu orta ifade edebiliyor olması ilginç.Bunu Akp iktidarına bağlayanlar olabilir ama kendisinin -şimdilik- Akp ile pek alakası yok. Hatta 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Demokrat Parti'den aday olacakken son anda vazgeçmiştir. Bunun sebebi de Bahçeşehir Üniversitesi'nin kapılarının rektör olarak kendisine açılmasıdır.
Göreve geldiğinde Türkiye'nin dokuzuncu bayan rektörü olmuştu. Bu rakam daha sonra artışa geçti tabii. Akşam gazetesinde yazılarına rastlayabilirsiniz. Neyse, lafı fazla uzatmadan rektör hanımın dikkat çekici sözleriyle bitirelim yazıyı..
"Türkiye'de tüm üniversitelerin bütçesi 3,5 milyar dolar, burada sadece Harvard Üniversitesi'nin bütçesi 40 milyar dolar. Türkiye'de birçok işadamını dolaştım. Öğrenci okutalım, burs versinler diye; eşlerine binlerce dolarlık Louis Vuitton marka çanta alan işadamları, tek bir öğrencinin 10 bin dolar olan bir yıllık bursunu bile çok buldu; üstelik vergiden düşmelerine rağmen. Önce bu kültürü oluşturmamız gerekiyor. Uğrunda ölmeye değer bir ülkemiz var; fakat uğrunda yaşamaya değer bir şey üretemiyoruz."
"Laiklik konusunda çok hassas biriyim; fakat türban konusunun laiklikle bir alakası olduğuna inanmıyorum. Üniversite öğrencisinin kapıya kadar gelip peruk takarak içeri girmesi, çıkarken de tekrar başörtüsünü takmasıyla laikliğin nasıl korunduğunu anlayamadım. Bunun bilimsel, sosyolojik herhangi bir izahını da bulamıyorum."
"Bir ülkede ordu günlük siyasetin malzemesi yapılırsa sadece silahlı kuvvetler, partiler ya da hükümet yıpranmaz, ülke ciddi yara alır. Burada askerin siyaseten durduğu noktanın dışında, uygulamaya yönelik bir zamanlama var. Asker savaşını bitirmiş zaferle geri dönüyor ve bunu siyasi spekülasyon haline getiriyorsunuz. Kendisini arkadan vuranı asker affetmez. Bu tepkisellik dünyanın her yerinde, tüm ordularda olur. Zaferini kutlamaya hazırlanan asker bambaşka bir mücadelenin malzemesi yapıldığını, kendisi cephedeyken arkada başka şeylerin olduğunu gördü. Kaç cephede birden savaşabilirim` diye düşündü."
"Türban artık üniversitelerdeki bir sorundan ibaret değildir.ABD'de her yerde türbanlı öğrenci görüyorum. Demek ki ABD'nin laiklikle alakalı bir sorunu yok."
1 comments:
Yalnız böyle genel kültürü tavan yapmış hatunlarla evli olmakta büyük bir risk içerir. O kadar dolular ki, işerken bile çıkardığın sesten bir konu açıp, senin afallamana sebep olurlar.
Nerden mi biliyorum; geçmişten kalan hatıralar.
Yorum Gönder