"Senin için herhangi biriyim diye, kendim için de herhangi biri olacak değilim"
***
* Herhangi bir dost meclisinde, diğerlerinden yaşça küçük olan elemanın, bir başka kişiden bahsederken "abi afedersiniz ama yarrak gibi bir adamdır o herif" demesi.. Topluluk içinde küfür ederken "afedersin ama.." diye girizgah yapan tiplemeler ekolü... Rampaların ustasıyım, bu tiplerin hastasıyım.***
* Ağzından sakız misali küfür düşürmeyen hatunlar vardır. Nerede görürseniz kaçın dediğim tarz hatunlardandır bunlar da. Elbette ki, duruma göre bir iki küfür sallayabilir insanoğlu. Sansür kurulu değilim yanlış anlaşılmasın ama kadına yakışmayan üç şey bilirim; Sigara, küfür ve çocuk taklidi..
* Türkçesi varken, gavurcasını kullanmaya karşıyım derdim çoğu zaman.. Artık pes diyorum. Sebep mi? Geçen gün hayran olduğum bir hocamızın benimle konuşurken, içinde 10 kelime barındıran bir cümle kurması ve bunların 7'sinin İngilizce olduğunu fark etmem, hocayı bu bağlamda uyarmam... en nihayetinde azarı işitmem, ayarı yemem.. Tamam ulan! Pes ediyorum. Bundan sonra bu kadar muhafazakar olmayacağım dil hususunda. Yine de, inanın dostlarım, benden şöyle bir cümleyi asla duyamazsınız, "Hacı, bu facebook'taki applicationları ignore edersek, sender'a report gidiyor mu bununla iglili?". Bunu aynen duydum, bir arkadaş sağolsun. Lakin benden duymazsınız, söz veriyorum.
* Raul Gonzalez ile Emre Altuğ 'u birbirine çok benzetiyorum.
* Uykusuz dergisi'ndeki Vedat Özdemiroğlu'nun tarzına hastayım. Leman'dan beri takip ediyoruz kendisini. Süper komik bir adam.
* Bloga attığım ilk yazıya baktım. O zamanlar yazı karakterinde sorunlar yaşıyormuşum anlaşılan. Bir hevesle giriştiğim bir olay olduğunu düşünüyorum demişim. Ara sıra "artık yazmayacağım" desem de, hoşuma gidiyor bu blog işi. Bi nevi hobi sanki. (ilk yazımın tarihi: 8 Ekim 2006..tey tey tey)
* Liverpool'un M.United'a yenilmesinin üzerine, Madrid de gider Barça'ya yenilirse, fitil olurum. Bazı arkadaşlar tarafından mesaj manyağı olurum..
* Birlikte sinemaya gidebileceğim, film sonrası farklı bakış açılarımız sayesinde her bir sanatsal kareyi tartışabileceğim, kısa film senaryolarımı gösterip birlikte kafa yorabileceğim, festival festival dolaşabileceğim, kafede oturmak yerine beraber kongre sergi gezineceğim, okuduğumuz kitaplar hakkında laflayabileceğim, David Lynch filmlerini beraber izleyebileceğim, hayatımda hiç duymadığım yazarları, filmleri, akımları ondan öğrenebileceğim, "haydi gidelim" dediğimde "nereye" diye sormayacak .. bi kız var mı bildiğin?
***
"You leave traces of yourself wherever you go, on whatever you touch."
"You leave traces of yourself wherever you go, on whatever you touch."
2 yorum:
Facebook search bölümüne david Lynch bi de !f festivali yaz ara hacı, kesin bulursun :)
Alpay Erdem tadında harika bir yazı olmuş!!
Tebrikler efendim:)
Yorum Gönder