Kozmik Odalarda ışıksız kalan Etik Kurulu ve TFF işbirliğiyle ortaya çıkan çözüm belli oldu. Amaç ilk başta Türk futbolunu temizlemekti, yani "temiz lig" idi, sonradan "aman para kaybetmeyelim, yayıncı kuruluşu da hoş tutalım, herkesi bir şekilde tatmin edelim" oldu.
TFF'nin aklından geçenler ve kararları.
- Soruşturmada adı geçen kulüplerden Fenerbahçe'yi düşürmeyelim ama Şampiyonlar Ligi'ne de göndermeyelim. Gerekçe olarak da "Uefa, Şampiyonlar Ligi'ni çok önemsiyor, şüpheli takım gönderemeyiz" argümanına sarılalım. Gerçi bir başka şüpheli Trabzonspor'u gönderiyoruz ama birini göndermek lazım di mi arkadaş? Bir de şey, Milan ve Porto nasıl gitmişti her şeye rağmen? Aman sittir et şimdi onları...
- Trabzonspor cephesi Fenerbahçe'yle ilgili ortaya atılan iddialar sonrası kendilerinin şampiyon olmasını istiyor. Onlara Şampiyonlar Ligi bileti verelim. Susarlar belki. Sussunlar hatta. Parayı unutmasınlar. Kime yapılır la bu denli kıyak?
- E Bursaspor var bir de. Ya şimdi onlar da çıkıp "Fenerbahçe şüpheli diye gönderilmiyorsa, neden Trabzonspor gidiyor?" diyebilir. Haklarını isteyebilirler.
- O zaman, onların geçen sezondan kalan 5 maçlık cezasını kaldıralım. Sus payı verelim.
- O zaman, onların geçen sezondan kalan 5 maçlık cezasını kaldıralım. Sus payı verelim.
- Beşiktaş'ın durumunu nasıl çıkaracağız aradan?
- Onlara da diyeceğiz ki; Uefa, kupa iadeyi iyi niyet olarak yorumları. Hadi yine iyisiniz, kurtuldunuz. Onlar da bununla devam ederler. Tayfur Havutçu'nun filan günahsız yere içeride geçen günleri unutulur böylece belki.
- Onlara da diyeceğiz ki; Uefa, kupa iadeyi iyi niyet olarak yorumları. Hadi yine iyisiniz, kurtuldunuz. Onlar da bununla devam ederler. Tayfur Havutçu'nun filan günahsız yere içeride geçen günleri unutulur böylece belki.
- Yahu her şey iyi güzel de; Uefa madem ŞL konusunda hassas biz niye kendi ligimiz konusunda hassas değiliz? Bunu nasıl anlatacağız? Hem Fenerbahçe'yi ŞL'ye göndermiyoruz hem de ligde devam et diyoruz. Saçma değil mi?
- Ona da bir şekil yapacağız artık. Play-Off sistemiydi, yayıncı kuruluşun sözleşmesini uzatmaktı, paraydı puldu derken herkes tatmin olur. Tatmin olmayanları da tatmin olanlar tatmin etsin bir zahmet. Her şeyi bizden beklemesinler.
***
Not: Bu yazı ne yazık ki biraz Yılmaz Özdil algoritmasıyla yazılmış oldu. Kusura bakılmasın bu yüzden. Fakat elden ne gelir? 3 Temmuz'dan beri yaşanan saçma sapan olaylar ve dünkü tüy dikimi sonrası konuya dair ciddi yazı yazmak bana eziyet geldi. Fikstür çekimi başladığı andan itibaren daha öncesine dair çekincelerini unutan ve sadece futbola konsantre olabilen, hangi takımdan olursa olsun bu kişilere de şaşmamak elde değil. N'oldu yahu? Bir anda pür-ü pak mı olduk cümleten? Hiçbir şey anlamadım.