Hido
"...Genç adam, bir gün eşiyle birlikte Eminönü'nde dolaşmaya çıkıyor. Kapalıçarşı, Nuruosmaniye, Sultanahmet derken, Yeni Cami'nin önüne dek geliniyor. Orada simit satan bir çocuk var. Genç adam yaklaşıyor:
Simidin kaça koç?
200 bin abi... Çıtır çıtır hem de.
Tezgâhta kaç simit var?
70-80 tane var herhalde.
Hepsini alsam ne tutar?
80 desen, 24 milyon.
Genç adam, eşinin şaşkın bakışları arasında 3 tane 10'luk çıkarıyor.
Al sana 30 milyon, farz et ki hepsini aldım.
Simitçi, "Sağ ol abi" diyor, mutluluk içerisinde, "Sağ ol..."
Birkaç adım atıyorlar... Eşi soruyor:
Sen deli misin?
"Yoo" diyor genç adam.
Peki, almadığın simitlerin parasını niye verdin?
"Boş ver, sorma" diyerek konuyu kapatmak istiyor.
Eşi ısrar ediyor, bu kez dayanamıyor, anlatıyor:
Tablanın kenarına dikkat ettin mi?
Hayır, etmedim.
Etsen, görecektin. Tahtaya kazılı bir isim vardı.
Ne ismi?
Hidayet!
"Yoksa" diyor eşi...
"Evet" diye devam ediyor sonra genç adam, "O tabla, eskiden benim simit sattığım tablaydı."
***
not: Zeki Çol'un Zaman gazetesindeki 15 Temmuz 2009 tarihli yazısından alıntıdır.
21 comments:
nefis bir hikaye...
tam bilmemekteyim ama hidayet bunu yalanlamış heralde.
Eğer doğruysa varya..!
Helal olsun koçuma bee..!!
@massimo,
Bunu burada paylaşmak için biraz bekledim bahsettiğin şeyden dolayı. Olayın doğru olduğunu söylediler sorduğum kişiler. Ondan sonra yayımlamaya karar verdim. Hidayet'in bunu yalanladığını gösteren yazı, video falan varsa, görmek isteriz :D
hidayet çavuşoğlu mezunudur bildiğim kadarıyla, zira bizim liseye maça gelirlerdi...oğlunu oraya gönderecek gelirde bir ailenin simit sattıracağına pek ihtimal vermesem de akıl yürütme yapmış olayım sadece, doğru çıkarsa bana gelmeyin sonra :))
hic gercekci degil. yolda durcak da kenarda hidayet yazisini gorcek. sonra hersey boyle anlatildigi gibi bir film sahnesi tadinda gerceklesecek. hidayet bu olay karsisinda bu kadar sogukkanli davrancak. tavuk suyuna corba hikayelerine bayiliyor millet. kaldi ki 30 lira niye versin. boyle bi durumda insan dana bi comert olmaz mi. bu hikayedeki tek dogruluk payi hidayet belki zamaninda simit satmistir hakkaten. o kadar. herseye inanmayin.
Gerçekten güzel bir hikaye.
Sen yazmışsan doğrudur hocam. Helal olsun Hido'ya...
ben ntvspor'da bu olayın konuşulduğu spor servisi adlı programı izledim ve orda hidayet'in bu olayı yalanladığını ifade ettiler hatta demirkol'da ozman neden bu haberi okuduk yalansa diye espri yapmıştı ama yinede hido kendi ağzıyla yalan diye söylemedikçe gerçek bilinmez.
hikayeyi bozmak istemem ama hidayet bildiğim kadarıyla geçen yıl evlendi. geçen yıl da istanbul'da simit 200 binden fazlaydı.
Bunu 4-5 yıl evvel duymuştum. Ama bu süreç içinde yalanladığını ben de hiç duymadım...
@ Uçan Hollandalı
Hido, Çavuşoğlu Koleji'ni basketbol bursuyla okudu. Bayrampaşa Yıldırım mahallesinden çıkmadır. 16 yaşında da Efes tarafından keşfedildi. Gerisini biliyorsunuz zaten.
@ M.T
Estağfirullah. Bizim de yanlış bildiğimiz, yanlış öğrendiğimiz şeyler olabilir. Çok iddialı olmuş söylediğin. Yine de sağolasın.
milli takım kampı sırasında haberi yapan kişinin hayal gücüne hayranım tarzı şeyler söyledi.
Hedo'dan aynı vefakarlığı Çavuşoğlu Koleji için de göstermesini beklerdik...
Hidayet'in ailesinin maddi durumunun çok iyi olmadığı doğrudur ama bu olay tamamen şehir efsanesi. Çavuşoğlu'nda ise bursu okuyordu. Onun gibi Yıldırım Mahallesi'nde birçok öğrenci daha orada burslu okumuştur.
Hidayet'i daha küçükken okul bahçesinde basketbol oynarken çok izledim ama simit sattığına daha hiç şahit olmadım, etrafımda da pek olan yok...
@ortega
dedim ya tam bilmiyorum araştırdıysan sorun yok. ben de fuat akdağ'ın yalancısıyım :)
yalan da olsa bu hikaye hoşuna gidiyor okuyann.
Bu hikayeyi ortaya atanlar, Hido'nun bu hikayeyi tv8'de katıldığı bir programda anlattığını iddia ediyorlar. O da ilginç.
(Ntv Spor olması muhtemel) Bir kanalda Hidayet'in bunu yalanladığına bizzat tanık oldum. "Hikayeyi uyduran adamı cidden merak ettim" tarzı bir şey söylüyordu gülerek.
ne olursa olsun, hidayet adam gibi adamdır bence.
10 numara kişilik diye düşünüyor seviyorum kendisini
............
bir diyeceğim, kendisi hayır işlerine ağırlık vermelidir ve sporcunun adını bu ülkede "para yiyip manken karı peşinde koşan krolar topluluğu" nun ötesine taşımalıdır. bu görevde onun omuzlarında
yılların hikayesidir bu. her okuduğumda daha da komik geliyor.
Yorum Gönder